Heraklitos, ‘Aynı ırmakta iki kere yıkanılmaz’ derken istisnaları genellemenin dışında bırakmıştır diye düşünüyorum. Geçmiş zaman, sorup da öğrenmek imkansız, ancak öyle umuyorum ki boşandığı halde birbirini unutamayan, vazgeçemeyen, arayışlardan sonra bulamayışlarda eskinin kıymetine varan, yoran, yorulan ve nihayetinde limanını özleyenler, Heraklitos’un iltimasından paylarını almışlardır. Herkesi sevsen herkesle sevişilmez, herkesle sevişsen herkes sevilmez, malum.

Bizim toplumumuz, zaman zaman türlü baskıyla ‘içten gelen’i yeniden içe yollayan ve dışa vurumuna engel olan bir toplum, bu da toplumsal bir özeleştiri olsun. Boşanmalar sonrası istense de yeniden bir araya gelmek cesaret işi olup çıktı. Hele de araya başka bir adam ya da kadın, başka bir ten ya da ter girdiyse. Ailelerin karşı duruşu, arkadaşların endişeleri, komşu teyzelerin başkası yerine düşünmesi ve en önemlisi çekinme, korkma gibi hisler derken daha da zorlaşıyor. Oysa araya başkası da girse, başka sevişmelerden çıkılsa da, başka kavgalarla tanışılsa ve başka kalplerde atıldıysa da mümkün dönmek eski aşka. Mümkün dolmak boşandığın adama ya da kadına.

Boşandığın kişiyle yeniden evlenmenin bir de kabul gören yanları var elbette; ortak çocuklar, yaş haddi, ‘kocandır başında dursun’ ‘karındır ortada kalmasın’gibi, çeşit çeşit yine.

Uzman görüşüm; boşanma sonrasında kadının da erkeğin de içlerinden geldiği gibi davranmaları gerektiği yönünde. Aklı baştan atmadan ancak kalbi de taştan yapmadan düşünmeleri ve dahası harekete geçmeleri. Aklı baştan atmadan diyorum çünkü şiddet, alkol, kumar, çözümsüz karakter uyuşmazlığı ve ihanet nedeniyle yaşanan, saygının devre dışı kaldığı ve unutulmaz kötü anıların biriktirildiği boşanmalar sonrasında bir uzmanla görüşülmesi ve sağlam bir düşünme sürecinden sonra karar verilmesi, dahası başka bir yola devam edilmesi çok önemli.

Fındık kabuğunu doldurmayan sorunlar için biten evlilikler, pire için yakılan yorganlar mutlaka hak eder ikinci bir hakkı, en azından üstüne düşünmeyi. Kim ne der kaygısından sıyrılmalıdır, unutulmayan sevmeler ve sevişmeler. Aynı ırmakta iki kere yıkanılır ilkinde suyun tadına gerektiği gibi varılmadıysa ve sudan çıkar çıkmaz başka sularda kirlendiyse, yorulduysa kişi. Ve boşanmalar sonrası büyüdüyse insan, kurtulduysa çocukluktan, hatalardan. Yeniden yıkanılır ve üstelik sarmaş dolaş. Sudan ne almak ve suya ne vermek istediğinize bağlı. Tanıdık bir ten, tanıdık güzellikleri de getirebilir beraberinde. Özlemle dolu geçen ve değer bildiren bir aradan, mesafelerden sonra. hatta yerinizde olsam hazır dönmüşken başa, flörtle girerim suya. Yeniden tanıyarak, yeniden heyecanlanarak, yeniden keşfederek, tanımadık bir şeyler bularak en tanıdık yanlarda. Aynı ırmakta iki kere yıkanılır, duyuralım yıkanmak isteyip tereddütle anı kaçıranlara ve içine atanlara.

Yazı: Jinekolog Op. Dr. Gökçen Erdoğan