Böyle bir yazıyı kaleme almayı gerçekten kimse istemez ama yazmadığımız, tepki göstermediğimiz zaman sanki yaşan o olayı desteklediğimiz ya da duyarsız olduğumuz damgasını yiyoruz halkımız tarafından. Bende bu olaya karşı duyarsız ya da destekçi damgası yememek hem de belki bir şeylerin değişmesine katkı sağlarım diye bu çirkin olayla ilgili bir şeyler yazmak istedim.


Son günlerde izlediğimiz haberlerden sonra artık hiçbirimiz de açıp haber izleyecek, gazete okuyacak psikoloji kalmadı. Çünkü yaşanan olaylar o kadar dehşet vericiler ki insanın okudukça ya da haberle de dinledikçe akıl sağlığının bozulmaması elde değil. Bir de o haberlerin konusu olan çocukların bunları yaşadığını düşündüğümüz zaman hepten gidip bitiyor psikolojimiz. Ama şu anda mühim olan bizim psikolojimizin bozulması değil, çocukların uğradıkları bu işkence.


Muhakkak denk gelmişsinizdir herhangi bir haber sitesinde, üç yaşındaki bir kıza tecavüz edildi, bir baba 4.5 yaşındaki öz kızına tecavüz etti, daha 17 sinde kansere yakalanıp bunu yenmeyi başaran ama üvey babası tarafından tecavüz edilip gömüldü. Bunlar sadece son zamanlarda olanlardı. Bir de bundan önceleri var ki şuanda burada saymaya kalksak sayfalara sığmazdı. Peki, bunlar yaşanmaya devam ederken, her gün bir yerlerde bir çocuk istismara maruz kalırken bazılarımız neden ‘O çocuk benim çocuğum değil ki, beni ilgilendirmez başına ne geldiği ‘ şeklinde bir düşünceye sahip? İlla konu ile ilgili bir şeyler yapılmasını istemeleri için, o durumun kendi çocuğunun başına mı gelmesi lazım insanın?


Herkesin bencilliği kendisine ama söz konusu küçücük bir bebek olduğunda da mı bu bencilliğinden sıyrılamıyor insan? Daha küçücük olan çocukları kendi zevkleri uğruna kullanıp öldüren insanlara karşı nasıl tepkisiz kalınabilirdi? Sadece sosyal medya da paylaşım yaparak ya da idam isteyerek bu olaya karşı önlem alınamazdı. Bu konuda senin benim çocuğum ayrımı yapmadan çocuklara da bilmesi gereken şeyler öğretilmeliydi. Böyle bir şey başına geldiğinde sessiz kalmaması gerektiğini, özel yerlerine kendi ailesinden biri dahi dokunamayacağını öğretmeliydi insan.


Kız çocuklarını yetiştirirken sadece oranı kapat, şuranı kapat demek yerine ya da o erkekle konuşma, açık giyinme demek yerine böyle bir şeyin başına gelmemesi için ve geldiği zamanda ne yapması gerektiğini öğretilmeliydi ilk olarak. Ve kız olsun erkek olsun bir çocuğa öğretilmesi gereken en önemli şey susmaktan korkmamasıydı. Çünkü çocuklar böyle bir şey başlarına geldiği zaman genellikle korkup susarlar ve söylemezler. Ama onları yetiştirirken gerekli bilgileri doğru bir şekilde onlara anlatırsak belki önüne geçebiliriz bu durumun.


Birde bunun yanında senin çocuğun benim çocuğum gibi ayrımı da yapmamamız lazım. Bugün senin çocuğuna değil de başka bir çocuğa yapıldıysa bu, yarın senin çocuğuna yapılmayacağı anlamına gelmez. Çünkü her geçen gün iyiye gitmemiz gerekirken daha da kötüye doğru gidiyoruz. Artık öyle bir zamandayız ki, senin annen, bacın yok mu da diye tepki gösteremiyoruz. Çünkü öz kızına, öz kardeşine tecavüz edecek kadar kötüleştik, pisleştik.


Bir çocuğun çıkaramadığı ses olmak zorundasın. İster anne ya da baba ol, istersen olma günün birinde bu olayın senin canından, kanından birinin başına gelmemesini istemiyorsanız çocuğunun iyi bir geleceği olmasını istiyorsan tepkisiz kalma, bir çocuğun sesi ol. Bu yapılanları görmezden gelme. Sessizliğe olabilecek en büyük çığlık ol. Her çocuğun hakkı oyun oynayıp, mutlu olmaktır. İstismara uğrayıp ölmek ya da babası, abisi ya da hiç tanımadığı biri tarafından tecavüze uğrayıp hamile kalmak değildir.


Unutmayın her çocuk geleceğin bir ışığıdır. Karanlık bir gelecek istemiyorsanız bu yapılanları görmezden gelmeyin ve bir çocuğun çıkaramadığı ses olun.


Mert Kaya


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.