Ressam Nihal Erem’in retrospektf sergisi 20 Ocak’ta Gürel Art Space'te sanatseverlerle buluştu. 10 Şubat 2018 tarihine kadar izlenime sunulacak olan sergi, ressamın hayatının farklı dönemlerinde ürettiği eserlerden oluşuyor. HTHayat okurları için, 92 yaşındaki değerli ressamla bu kez “yaşam sanatı” üstüne kısa bir söyleşi yaptık.


Hayata dair öğrendiğiniz en önemli ders nedir?

İyi niyetli ve hoşgörülü olmak, her şeyi olduğu gibi kabul edip cesaretle hayatı göğüsleyebilmek çok önemli. "Her şey benim istediğim gibi olsun” dememek ve başkalarının hakkına saygı göstermek gerek.


Zor zamanlarınızda, her şey bitti diye düşündüğünüz, içinizde yıkım yaşadığınız günlerde size hayatta güç veren, motive eden, sabah yataktan kaldıran güç ne olur?

İnanç. Allah inancı. Ona güvenirseniz her şey yoluna girer. Ama samimi bir inanç olmalı bu, kalpten gelen, yürekten gelen bir inanç. Ben bu konularla ilgili birçok kitabı İngilizce'ye çevirdim. Düşüncelerine,davranışlarına çok değer verdiğim Ömer Fevzi Mardin’in kitapları vardı, 3 dinin de temelinin birliğine inandıran yazılarına yer verdiği kitaplar...




Hep böyle üretken ve yaratıcı mı oldunuz hayatta?

Evet, öyleydim. Her zaman da yaratıcıydım. Dikiş de diktim, örgü de ördüm, resim yapmaya ise daha ilkokula başlamadan önce başlamıştım. Lisede edebiyat bölümündeydim ama pek yazı yazmazdım o zamanlar. Gözlerim görmemeye başlayınca bana “anılarını yaz” dediler ve yazıya da öyle başladım.


Ben 92 yaşındayım hanımefendi, artık bundan sonra bir 92 yıl daha yok. Gözüm artık iyi görmediği için çocuklarım bana elektronik bir ekran getirdiler, onunla okuyup yazabiliyorum. Resim yapma dönemi bitti, yazı yazma dönemi başladı benim için. Kendimce, eski anılarımı, eski yaşantı tarzını anlatıyorum, internette “blog sayfası” diyorlar, bir şey açtılar, orada yayınlıyorlar. Çocuklar yapıyorlar bunu, ben yazıyorum... Ailem bu konularda beni her zaman teşvik etmiştir, onlar olmasa bu yaşta bütün bunları yapmaya gücüm yetmezdi. Yaratıcı olabilmek için en başta huzurlu ortam lazım. Ben takriben 3 senedir Akasya Yaşam Merkezi’nde yaşıyorum ve orada çalışanlar da ben rahat edeyim diye ellerinden geleni yapıyorlar her zaman, bu yüzden çok şanslı olduğumu düşünüyorum.


Aşka, sevgiye dair ne öğütler verebilirsiniz gençlere? Biliyorsunuz boşanmalar çok fazla...

Ben de boşandım. 21 sene sonra boşandım.


O halde “yeniden başlayanlara” öğüdünüz ne olur?

Samimi konuşmak. Öyle surat asmak iyi bir şey değil... Gerçi ben de biraz onu yaptım zamanında... Ama zaman geçince insan hatalarını da fark ediyor. Ama tabii bu iki taraflı bir şey olmalı, tek taraflı değil. Olmazsa olmuyor. Ben aile bağına, bunun kuvvetine inanan bir insanım. İnsanların birbirleriyle anlaşmasına inanıyorum.


Hayatta örnek aldığınız, idol olarak gördüğünüz kişiler kimler oldu?

Yakın aile çevrem. Anne tarafından büyükbabam 5 kızını da okutmuş biriydi, kızlarının hepsi de öğretmen olmuş. Annem de aynı şekilde öğretmen okulu mezunuydu. Babam ise Teknik Üniversite Rektörüyken vefat eden Ordinaryüs Profesör Mustafa Hulki Erem’dir.


Hayran olduğunuz, örnek aldığınız kadınlardan hangi isimler geliyor aklınıza?

Şu an 103-104 yaşında olan Sümerelog Muazzez İlmiye Çığ hanımı çok beğenirim. Yaptığı işlerden ve hayata bakış şekli açısından.





Sizin hayata bakış tarzınız en basit tanımıyla nedir? Ve sizce ideal bir kadın nasıl olmalı?

Hoşgörülü olmak... Gerçi bugün için kolay olmayan şeyler bunlar. Kadın akıllı olmalı ve aklını da kullanmayı bilmeli. Yani erkeklerin söylediği her şeyi kabullenmek zorunda değilsiniz. Bazı şeyler yürümezse ona son verme cesaretini gösterebilmelisiniz. Ben eşimden 21 sene sonra ayrıldım, çok da iyi bir insandı ve tanınmış biriydi. Gerçi tabii kendimi suçladığım şeyler de oldu ama gerektiğinde de, bir şekilde, aileme güvenerek, bu evliliği bitirebilmeyi başardım. Tek başıma kalsaydım belki yapamazdım ama ben ailede tek kız olarak hep korunup kollanmıştım hayatım boyunca. Ve tabii eğitimli olmak şart, eğitim her şeyin başı...


Peki, insanların anlaşabilmeleri için en önemli şey nedir sizce?

İyi diyalog kurmak, açık olmak, kötüye yormamak, iyi niyetle bakmak... Ve karşı taraf yanlış yaptıysa da anlayışlı olmak, kin gütmemek...


Röportaj: Neylan Ayel


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.