Kapının gıcırtısı geldi önce, ayak sesleri duyuldu, sonra kokusu, yağmur kokusu vardı üzerinde o gelince fark ettim dışarıda yağmur yağdığını.





Neden yağmuru fark etmediğimi düşündüm, ne yapıyordum o sırada şarap mı içiyordum, kitap mı okuyordum, müzik mi dinliyordum yoksa yağmur kokulu kadını mı düşlüyordum. Ne yapıyordum.





Yağmurdan ıslanan saçlarını havlu ile kurularken yanıma geldi. Sessiz sessiz bir birimize bakıyorduk, ikimizde plaktan gelen sesi dinliyorduk sanki aynı anda aynı şeyleri düşünüyor gibiydik.





Bir kadeh şarapta bana doldurur musun dedi, onun sesini bugün ilk defa şarap isterken duymuştum.





Sadece şarap istemişti. Fakat mutlu olmuştum onun sesini duymaktan.





Şarap doldurdum, kadehi uzattım bir yudum aldı bana baktı. Tam gözlerimin içine, sanki bana sarıl dercesine baktı.



Yerimden kalktım, saçlarını okşadım, sarıldım. O an sadece ben vardım o vardı ve İstanbul buna şahitti.



Usulca uzaklaştık birbirimizden ben yine taktım gözlüğümü, aylardır bir son yazamadığım öyküme yine bir son yazamamak üzere oturdum masama.



Pikapta çalan müzik kesildi birden kafamı kaldırdığımda onu plağı değiştirirken gördüm. Her zaman ki gibi yine bir akşamüstü Frank Sinatra dinleyecektik.





Pikabın başından uzun uzun bana baktı, kırgın kızgın bir bakıştı bu biraz önce ki o hoş bakıştan çok farklıydı.



Neyin var dedi?





Son günlerde durgun olduğumu hissediyordum fakat bunu ona bu kadar belli ettiğimi bilmiyordum. Gerçekten neyim vardı benim neden bir öykünün sonu beni bu kadar etkilemişti.



Bu öyküyü yazana kadar kaç kadeh şarap içmiştim ya da kaç paket sigara tüketmiştim.



Düşünürken ona cevap vermeyi unuttuğumu fark ettim, sinirle sesini yükseltti yemek bile yemiyorsun, bin tane öykü yazdın neyi var bu öykünün neye takıldın, bana nasıl olduğumu, ne yaptığımı bile soramayacak kadar ne etkiledi bu öyküde seni dedi.





Sustum verecek bir cevabım yoktu yorgunum bu günlerde özür dilerim dedim. Ne kadar kolay özür diliyoruz diye düşündüm özür dileyince bitti mi her şey çözüme kavuştu mu sorunlarımız.





Gerçekten bu öyküde beni bu kadar etkileyen ne vardı neyin içinden çıkamıyordum. Öyküler de yarattığım kahramanlar ile ilişki kurmam ama bu karakter biraz bana benziyordu acaba o muydu sorun?





Öykü mü elime alıp yanına gittim aynada kendine bakıyordu.





Saçları kurumuş dalga dalga olmuş, üzerinde ipeksi, uzun, mavi beyaz bir elbise vardı çok güzel duruyordu, elbisenin açıkta bıraktığı beyaz teni pencereden düşen gün batımı ışığında parlıyordu.





O güzel boynuna bir öpücük kondurdum ve sarıldım ona sessizce seni seviyorum dedim.





Gözlerini gözlerime getirdi bütün sevgisini hissettiren bir ses tonu ile seni seviyorum dedi.





Öyküyü uzattım ona, bu bitmedi oku sonunu sen söyle bana dedim.





Şaşırdı ilk defa ona bir öykümü bitmeden vermiştim genelde öykülerim bittikten sonra imlasını o düzeltirdi. Ben düzelttim desem bile inanmaz bir daha bakardı bilirdi noktalama işareti kullanma özrüm olduğunu.





O bütün gece öyküyü okuyor ben ise kitap okuyor gibi yaparak onu izliyordum ilk günden beri ona bakmaktan onu izlemekten hep keyif alırım. Yüzünde ki her tebessüm, kibarca sayfayı değiştiren elleri beni ona biraz daha bağlıyordu.





Kafamı kaldırdığımda son sayfayı çevirmişti. Sayfa bitince yanıma geldi elini omzuma koydu bence bu öykü böyle kalsın dedi.





Anlam veremedim nasıl yani dedim.





Sen bizi yazmışın ilk günden beri içinde yaşattığın bizi ve bizim henüz bir sonumuz yok ve biliyorum ki son düşüncemiz bile yok ondan tamamlanamıyor bu öykü dedi.





Doğru söylüyordu, öykü de ki karakterler bizdik ama ben fark etmeden yaratmıştım bizi ve bizim bir sonumuz yoktu.



Evet onu deli gibi seviyordum ve bu yüzden bir son düşüncemiz bile yoktu içimden bir ses hep ölümün bile bir son olmadığını söyler gerçek aşklara. İki kadeh şarap doldurdum, pikaba Erkin Koray’ın Sevince şarkısının plağının koydum dolunayın üzerimize düştüğünü fark ettim ve dünya da ki en değerli varlığımın kulağına eğilip iyi ki benimsin dedim.




Gökhan Çantaoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.