“Canım annem çoğu gece seni uykusuz bıraktığımı biliyorum. Seni yanımda görmek içimi rahatlatıyor, bazen sırf bunun için uyanıyorum. Bazen dişlerim kaşınıyor, bazen de aklımda acayip şeyler oluyor, uyanmaktan başka çarem kalmıyor. Ben daha gözümü açmadan uyandığını ve yumuşacık sesinle günü başlatmaya çalıştığını biliyorum. Sesin ne kadar da iyi geliyor bana, senin karnında yaşadığım günlerdeki gibi güvende hissettiriyor. Bu geldiğim yer çok karışık o kadar çok şey var ki yeni gördüğüm en eski tanıdığım senin kokun ve sesin. İyi ki varsın…


Sana sürekli bana nasıl bakman gerektiğine dair fikir öneriyorlar. Bunlara alışmış gibisin, öyle hissediyorum. Ben senin benimle nasıl da empati kurabildiğini, konuşamama, anlatamama rağmen isteklerimi nasıl da bildiğini görüyorum. Beni biri kucağına aldığında hemen sana gelmek istiyorum. Biliyorum ki sana gelmek istediğimi de anlıyorsun ve ‘ağlar ağlar susar’ ya da ‘görünme sen, ağlamaz’ dediklerinde, bu sözlere kulak asmıyor ve tek ihtiyacımın sen olduğunu biliyorsun. Ben seni görmesem boşlukta hissediyorum annem.


Her akşam rahatlamam için bana banyo yaptırıyorsun bana. Gerçekten çok rahatlıyorum ve aslında gecenin geldiğini, banyodan sonra koynunda uyuyacağımı anlıyorum. Bazen sudan nefes alamıyorum ve gözlerimi açtığım an sana bakıyorum sen naifçe ‘güvendesin’ dediğinde içim rahatlıyor. Beni güvende hissettirmene aşığım anneciğim.


Gündüz hava alarak uyumam için koynunda taşıyorsun. Hatta babam da sana ‘arada bir de pusetinde taşı, rahat edersin’ diyor. Sen her defasında ben onu giymekten memnunum diyorsun. Ben de çok memnunum bi’ tanecik annem, kokunu alarak koynunda uyumak yaşayabileceğim en güzel şeylerden. Kalbinin sesini dinliyorum o kadar huzurlu ki göğsün…


Anneciğim, saçlarımı okşuyorsun ya emzirirken, gözlerime bakıp beni ne kadar çok sevdiğini söylüyorsun ya… Ben biliyorum beni ne kadar çok sevdiğini.


Kollarında dans ederken, şarkıları senin sesinden duymak harika! Duyduğum sözleri nasıl da gerçek kılıyor sesin; ‘gidip de varmayı öğreticem, kendini sevmeyi öğreticem…’


En çok sevdiğim şeylerden biri seni babamla birbirinize bakıp gülerken görmek. Ne kadar iyi bir seçim yaptığımı hatırlıyorum sizi öyle gördükçe. Ben senin karnındayken anlattığın gibiymiş babam. Ayrıca televizyon izlemeyi çok sevmesine rağmen ben doğduktan sonra izlemediğini söyledin ya… Çok seviyorum onu da…


Bana kitap okumanı çok seviyorum. Küçük Prens’in gezegenini, tilkiyle arkadaş oluşunu; kuşları, penguenleri, kedileri; ağaçları, çiçekleri; denizleri, nehirleri nasıl da güzel anlatıyorsun öyle… Senin sayende seveceğim kocaman bir dünya var artık.


Bana minnet dolu, şükran dolu bakışların kalbimde saklı kalacak hep, anne. Bazen soruyorsun ya ‘sen çok yoğun olduğunda da baş başa vakit geçirir miyiz, ilerleyen yıllarda? ‘ diye. Cevabım ‘evet’ anneciğim. Ben seninle baş başa, koyun koyuna geçirdiğim bu günleri hiç unutamam. Rahminde var olduğum günden beri en önceliğin benim, kendinden bile önceye koyuyorsun beni biliyorum. Nasıl da her şeyime özen gösteriyorsun, rahat olmam, huzurlu olmam, en çok sana ihtiyaç duymam, seni çok yoruyor, biliyorum. Aynı zamanda biliyorum ki sen bu yorgunluğu ya da benden başka şeylere çok zaman ayıramamayı da önemsemiyorsun. Sanki senin kalbin benimle; benimki de seninle dolmuş gibi. Çok da güzel olmuş. Ayrıca bana bu kadar emek verirken karşılık beklememen içimi eritiyor. Beni sevmenin bu kadar delicesine mutlu ettiği bir ilişki tadamam herhalde hayatım boyunca. Seni sevmekse; kokunu alarak uyumak; ılık sütün boğazımdan inmesi; gece koynunda uyumak; sabah yanında uyanmak; dans etmek; birlikte kitap okumak, oyunlar oynamak, gıdıklanmak, sıcacık suyla banyo yapmak; kucağında huzur bulmak… çok seviyorum seni anne…”


Uras böyle düşünüp, bunları hissediyormuş… Ah ne sevinirim, sevinçten dünyayı koşarak turlayabilirim. Hiçbir bebeğin belli bir yaşa kadar bizim deli duygularla yaşadığımız hiçbir şeyi hatırlamayacak olması büyük haksızlıkmış… Yaşayınca anladım. Herhangi bir anne kadar derin benim de duygularım yapmak istediğimse bu anları, günleri dondurup cam kürelere koymak, dönüp dönüp içinde hissetmek.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bu hislerin belki suan senin ona verdiklerinin karşılığında onun bunları dusunuyor olabilmenin hissiyle kaleme alınmış ama uras büyüdüğünde bunları okuduğunda ve bu sevginin hep ilk günkü gibi taze kaldığını gördüğünde bide kendi kaleminde aynı hisleri yazacaktır.yolun açık olsun güzel anne .
    CEVAPLA
  • Misafir Kesinlikle uras bunları hissediyordur. :)) çok içten yazmışın.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.