Zaman su gibi yanında...


Bir gün biri çıkıp gelse ve bana o minicik elin parmağına sımsıkı tutunduğunda hissettireceği o müthiş duyguyu anlatsa, inanmazdım duyduklarıma. Nasıl bir his ki, dünya karşımda durabilir; nasıl bir cesaret veriyor tarifi yok...


Yanında dolu dolu geçirdiğim günlerde birçok tarifsiz duyguya ev sahipliği yaptı kalbim.


Bazen gözyaşını gördüm pamuk yanağından süzülen... Şeffaf, tam yuvarlak... İçime aktı, deldi geçti. Hiç düşmesin istedim oradan, hiç ıslanmasın boncuktan yapılma gözlerin.


Bazen ben öylece dalmış gitmiş, gözümden uyku akarken bir gülüverdin içten, sımsıcak, masum, daha önce öyle bir gülücük görmedim ben. O gülücükle izledim gidişini tüm yorgunluğumun, uykusuzluğumun...


Bu tarifsiz bir aşk.


Aşktan da öte belki de...


Canımdan kopup gelen bu küçücük varlık nasıl olur da bu kadar bağlar beni, nasıl sevilirmiş evlat, neymiş kokusu, neymiş sevgisi hepsini öğrettin bana bu kısacık zamanda.


Beni ' anne' yaptın oğlum.


Zaman geçiyor dedim; evet!


Benim hafızamda ise minik minik kutulara koyup özenle saklamak istediğim sana ait birçok anı var.


Süt içerken çeneni titretmen, gözlerimin içine bakıp gülümsemen, sol elinle tek gözünü ovuşturman, kaşların çatık uyuyuşun -ki bu benim huyumdur- ayak tabanlarına dokununca o minik parmaklarını kısman, dudağını büzüşlerin, ayaklarını çekişlerin, uykunda kıkır kıkır gülüşlerin, karnının guruldamasına şaşkın şaşkın bakışların...


Bu süreçte en çok nelere yandı içim biliyor musun?


O minicik tırnaklarını kesmek mesela, başlı başına bir acı yüreğime. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. Nefesim kesiliyor, minicik parmaklarına zarar veririm korkusu kaplıyor kalbimi.

Sonra rutin aşılar, hepatit, verem, rotavirüs...

Bakamadım bile ki, dayanabilir miyim ağlamana...


Hiç kıyamadım ağlamana...


Korkularım böyle ufacık şeyler aslında şimdilik.


Ama dünya çok acımasız ve pek de güzel bir yer değil annecim. Bir annenin en büyük duasıdır belki de, evladının her koşulda kendi kollarındaki gibi güvende olabilmesi...


Terörden, ayrımcılıktan, eşitsizlikten, adaletsizlikten, cehaletten, kibirden ve tüm kötülüklerden uzak tutabilmek o minik bedenleri…


Hep masumiyeti yaşatabilmek kalplerinde!


Her bebek masum doğuyor ama canileşen insanlarla doluyor ülkemiz. Endişelerim dünyanın iyiliğini giderek kaybetmesi ile ilgili, endişelerim senin dünyanın karanlığını görecek olman...


Ama ben yine de ektim tüm iyi niyet tohumlarını içine, yüreğine ve derinliklerine...


İhtiyacın olduğunda o masumiyeti, sıcaklığı ve iyi niyeti çıkar oradan annecim.


Sana söz:


Kaybetmemen için ve sana onları hatırlatmak için her şeyi yapacağım!


Annen


Nihan Karakaş

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.