Çocuk kitaplarını seve seve okuyacağım aklıma gelmezdi. Hele bir çocuk kitabının yazdığım bir şeye ilham olacağı 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Geçenlerde bir gece –her zamanki rutinimiz gibi- kızıma okuduğum kitap, insanın değişime kendinden başlaması gerektiği gerçeğiyle bir kez daha yüzleştirdi beni. Aslına bakarsanız yaptığı sakarlıklarla kendine güldürmesi gereken cadı ne hikmetse beni düşündürdü.


Orijinal adı Winnie the Witch olup Türkçe’ ye Sakar Cadı Winnie olarak çevrilen serinin aynı adlı kitabı ilham kaynağım olur. Sakar Cadı simsiyah eşyalarla döşenmiş simsiyah bir evde simsiyah kedisi Wilbur’la yaşamaktadır.Winnie, Wilbur’un gözleri açıkken onun koltukta, halıda, yatakta olduğunu görebilir, ancak gözleri kapalıyken onu göremez . Tabi ki sakarlığının da etkisiyle Wilbur’a kah takılıp düşerek kah üstüne basarak çocukların katılarak güleceği komik durumlar çıkarır ortaya. Winnie buna bi çare arar ve yaptığı bir sihirle Wilbur’u parlak yeşil renge boyar. Artık sorun çözülmüştür, fakat bu sefer de çimenlerin üzerindeyken Wilbur’a takılıp düşer. Derken aklına Wilbur’u rengarenk boyamak gelir fakat bu sefer de Wilbur diğer hayvanların maskarası olur ve zavallı kedi artık çok mutsuzdur. Winnie sonunda, aslında başta yapması gerekeni yapıp evdeki eşyaların rengini değiştirir. Artık koltukları, halısı, yatağı ve banyosu rengarenktir. Ve tıpkı önceki gibi simsiyah olan Wilbur artık Winnie’nin gözünde sorun değildir. Gözleri açık ta olsa kapalı da olsa kedisini görebiliyordur.


Kişi hep kendinden yanadır ya hani, bu yüzden ikili ilişkilerde yaşadığımız sorunlarda aklımıza gelen en yaratıcı çözüm de doğal olarak karşı tarafın değişmesi oluyor. Fakat mevzunun adı ikili ilişkiler olunca taraflardan yalnız birinin değişmesi çoğu zaman hiç de hesaba katmadığımız bir nedenle ayağımıza dolanıveriyor.


Bazen de duygusal ilişkilerde partnerimizde hoşa gitmeyen bir alışkanlık ya da davranışın ısrarla değişmesini istiyoruz. Aslında çoğu zaman da kabul görüyor bu istek. Ancak değişmesi beklenen şey kişinin karakterini oluşturan temel taşlardan biriyse mutsuz bir partnerle birlikte olmaya kendimizi hazırlamamız gerekiyor.


Bu hayatta sınırsızca kontrol edebileceğimiz şeyler kendi ve duygu ve düşüncelerimizden başkası değil. O yüzden kalıcı çözümler arıyorsak zor olanı deneyip değiştiremeyeceğimiz gerçeklerle ilgili bakış açımızı değiştirmeye çalışmak en doğrusudur. Bunun size nasıl nefes aldırdığını göreceksiniz.


Kitabın yaratıcıları bu mesajı vermek için mi yola çıkmışlardır bilemem ama derdi varsa yoksa ötekini değiştirmek olan biz yetişkinlere çok güzel bir hikaye anlattıkları kesin.



Handan Toprak

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.