Bitti. Film şeridi gibi akıyor yine gözümüzden. Kazandıklarımız, kaybettiklerimiz. Gerçekleşen hayaller, ertelenenler. Var olmakla olamamak arasında arafta duranlar. Sustuğumuz sözcükler. Gittiklerimiz, kala kaldıklarımız. Gözyaşlarımız, kahkahalarımız. Özetle geride kalan koca bir üç yüz altmış beş günlük serüven.


Nasıl geçti diye sormayacağım. Geçti çünkü ve zordu. Sizin için olmasa bile birileri için illaki. Belki daha zor, belki harika olacak kapıda olan kim bilir.


Çıkmaz demeyip şansımızı denediğimiz, ısrarcı tavrımız gibi; tıpkı bir piyango. Ya da bir denizcinin azgın dalgalarla boğuşmayı göze alarak, halatını çözüp limandan ayrılması gibidir belki de yeni bir yılı karşılamak. Pupa yelken demeden önce bir yerlerde taşıdığı ve ona şans getireceğine inandığı işarete dokunur hafifçe. Gücünü yeniden sevdiklerine dönebilmenin umudundan alır. Sonuçta bilir; gemi limanda güvendedir ama gemiler liman için yapılmamıştır.


Her yeni sefere çıkmadan hep aynı temenni dolaşır güvertenin üstünde bir martının kanadına takılı "rüzgarınız kolayına, deniziniz sakin, neşeniz daim ve bol olsun"


Ben de bu umudu taşıyarak, ortak olarak temenni ediyorum ki; hoş gel lütfen iki bin on yedi. Aldıklarını geri veremezsin biliyorum ama sen sadece hoş gel.


"Vira bismillah, viya böyle"


Neriman Ekinci


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.