İster iki bina yana taşınacak olun, isterseniz bizim gibi şehir değiştirmeye kalkın, fark etmiyor. Taşınmak güç bir şey! Tab,i eğer evden eve taşıma yapan bir firma ile anlaşmadıysanız. Ha bir de 180 metrekareden 80 metrekare bir eve girmeyecekseniz.


Koli bul, evi derle topla, her şeyi yerine yerleştir ve sonra da kolile...


Bizim kendi içimizde yaşadığımız son birkaç güne kısaca "dram" diyebilirisiniz. Bu "dram"ı yaşamış biri olarak ise taşınmadan önce düşünmeniz gereken bazı detayları size nakşetmek isterim:


Önce büyük şehirde kalacak yakınınızın evindeki depolama alanını dikkatle inceleyip ölçüp biçmenizi öneririm. İşleri daha da hafifletmek isterseniz yapabileceğiniz en iyi şey kendiniz hafifleyip eşe dosta kendinizden küçük hediyeler bırakmanız olacak. Bu vesile ile ihtiyaç sahiplerini de sevindirebilirsiniz. Hafiflemek size iyi hissettirecek (kesin bilgi). Yok eğer "benim bi’ ayağım İstanbul'da olacak, çok kalın kıyafetlerim dursun, onları da annemlerin evindeki şu odaya koyarım"cılardansanız, önce o evde yaşayanlardan icazet almak, sonra da yakın arkadaşlar arasında "doblo"msu araç kullanan birilerini bulmak iyi olabilir. Bir de kas gücü ve de sağlam sinir ucu bunların yanında iyi gider. Çünkü asıl toplanma başladığında daha önce elden geçirdiğiniz ve "hay Allah bunu neden bırakmamışım ki?" diyeceğiniz eşyalarla boğuşmak zor gelebilir. Ne de olsa aslında gittiğiniz yerin yaz aylarında resmi dairelere bile mayo üstüne geçirdiğiniz tiril tiril bir elbise ile girmeniz mümkün. Burada zor olan asıl mesele daha önce hiç kışını yaşamadığınız o yerde iklimin nasıl olacağını bilmemek. Bu konu bir yerde eşya toplamak konusunda elinizi kolunuzu bağlayabiliyor.


Öte taraftan okuryazar biriyseniz işin zor kısmına kendinizi hazırlayın. Yapmak istediğiniz bütün projeler için bir kitaplık dolusu kitabınız olduğunu her birinin ise halihazırda oturmakta olduğunuz evin bütün odalarını doldurduğunu biliyoruz. CD, kaset ve plak arşivinizi saymıyorum bile... Burada da asıl kural "acımasız olmak"tan geçiyor. Yapmak istediklerinizi kağıda dökebilir, sıraya dizebilirsiniz. Bu bir çözüm. Peki ben yaptım mı? Hayır! Benim gibi bu işi zihninizde yapıyorsanız vay halinize... Kendi adıma -tam da bu sebeple, yani proje insanı olduğum için- bıraktığım kitap kolilerini konularıma göre ayırdım ve her an ulaşılabilir bir halde depoladım. Bunun çözüm olup olmadığını yakın zaman içinde birlikte göreceğiz. Ne de olsa yazarken yaşanan, yaşarken yazılan bir günlük, dahası hikaye bu...


Hadi diyelim ki bütün tasnif işlerin yaptınız, sıra geldi eldekileri toplamaya... Ama hâlâ ters bir şeyler var. Bu süreçte kendinizi yalnız hissedecek, birçok konuda karar vermekte zorlanacaksınız. Benim sürecimde akıl danıştığım biri oldu. Evdekilerin de kararsız kaldığı konulardan eşimin annesi bir telefon uzaklığında imdadıma yetişti ve bütün pozitif enerjisiyle güç verdi. O telefon konuşmaları bir taraftan molalarınızın da vesilesi oluyor. Hatta sık sık yakın arkadaşlarınızla da konuşmanın faydasını görebilir, motivasyonunuzun artmasını sağlayabilirsiniz. Kendinizi yalnız hissettiğiniz ve toplanmaktan sıkıldığınız anlardaki o telefon konuşmaları kararınızın doğruluğunu her manada pekiştirir.


"Toplanma süreci yüzünden taşınmaktan vazgeçmek" ihtimali bile gelebilir aklınıza. Bu süreçte yapabileceğiniz en iyi şey, gideceğiniz yere dair fotoğraf paylaşan kullanıcıları takip etmek olacaktır. Çünkü onların hayatını resmeden görseller, neye gideceğinizi / kavuşacağınızı temsil ediyor.


"Yılgınlık yok, tek başına ya hep beraber..." diye haykırdığınız kişiye haykırışlarınız, veryansın olmasın. O sizin hayat arkadaşınız. Bir tarafıyla sizin aynanız. Zaman zaman birbirinizi anlamakta güçlük çekeceğiniz anlar yaşayacaksınız. Korkmayın; kararınız, zamanlamanız doğru. Yoldaşınız, o aşık olduğunuz aynı adam... Yaşadığınız yer ile birlikte bir şeyler elbette ki değişecek. Düşünsenize insanların emeklilik hayalini siz genç yaşınızda gerçekleştiriyorsunuz. Bunun elbette zorluğu olacak. Sık sık yoldaşınıza, sevgilinize sarılın, elbette bizim gibi çocuğunuza da...


Bütün zorluklarına rağmen güzelliklere, vira yelken açıyoruz!


Tersine Göç Günlüğü 1. yazı: Karar vermek


Özge Ç. Denizci



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.