Kendini bazen kullanılmış mı hissediyorsun?

Sevgilin veya eşin sana saygı duymuyor ve çok kolay sesini yükseltebiliyor mu?

İşyerinde hep en çok çalıştırılan ama asla işten sıyrılanlar kadar takdir göremeyen sen misin?

Herkes senden çok kolaylıkla yardım talep edebilirken, yardıma ihtiyacın olduğunda hep yalnız mısın?


Bunlardan bir kaçı veya daha da fazlası mı başına geliyor? Büyük ihtimalle şu an bunları okurken içinden bir onay mırıltısı yükseliyor ve hatta kambur da oturuyorsundur. O zaman önce oturuşunu dikleştirip, çeneni de hafifçe yukarı kaldırıp okumaya öyle devam edebilirsen gerçekten çok sevinirim.


Yaşadığın tüm bu üzücü durumlar için başkalarını suçluyorsun. İşyerinde adil davranmadığı için patronuna veya müdürüne kızıyorsun. Sana öfkesiyle her istediğini kolayca yaptırabilen, her fırsatta seni küçük görüp, kendi egosunu besleyen ve sana saygı duymayan eşine veya sevgiline kızıyorsun. Her ihtiyaç duyduğunda kapını çalan, ama asla mutluluklarına seni dahil etmeyen arkadaşlarını suçluyorsun. Kırgınlıkların için istediğin herkesi bir ömür suçlayabilirsin ama bunun sana hiçbir faydası olmaz. Sadece büyük resmi görmeni, çözüme ulaşmanı ve asıl suçluyu bulmanı engeller. Nerden mi biliyorum? Tabi ki de ken-dim-den.


Bu kadar çaresiz ve yalnız hissetmenin, korkularının, karın boşluğundaki o hiç geçmeyen huzursuzluk hissinin tek suçlusu SENSİN. Kırgınlıkların için seni suçlamamın nedeni hayatındaki erkeği çok sevmen, iş yerinde işinin hakkını vermen ya da çevrendeki insanlara değer verip zor zamanlarında onların yanında olman değil. Seni suçlu yapan ne biliyor musun; kendini kabullendirme ve onaylatma isteğin. Sen, insanlar sana böyle davransın diye gümüş tepside sunuyorsun kendini. Nasıl mı?


Çok klişe gelebilir ama bir o kadar da doğru olduğunu bildiğim bir şey var ki hayatındaki erkek seni sen olduğun için sevebilmeli iyi, kötü, güzel, çirkin her şeyinle. Belki de sen ona bu fırsatı vermiyorsun bile. Kendini hemen onun seni kabullenebileceği şekilde yontmaya başlıyorsun. Çok basit örnekler; en sevdiğin elbiseni giymenden hoşlanmıyor mu, bir daha giymiyorsun, dans kursuna gitmeni istemiyor mu, gitmiyorsun. Kısacası seni çok sevdiğini ve koruyup kollamaya çalıştığını söyleyip seni yavaş yavaş tüm hayatından soyutluyor ve sen ona izin veriyorsun. Bir bakmışsın ki hayatında bir tek o kalmış ve tüm zamanın onun isteklerini yerine getirmekle geçer olmuş. Peki bir gün bu durumdan sıkılıp kendin olmaya çalıştığında ne oluyor biliyor musun? O adam bunu kabullenemiyor ve bu durumu hiç hoş karşılamıyor çünkü sen kendini ona kabullendirmek için onun istediği gibi biri olmuştun, unuttun mu? Sonra da sesini yükseltmeye, saygısızca davranmaya başlıyor, seni kendi sevdiği kalıba tekrar sokabilmek için. Ve bu insanı hayatında tutmaya devam edersen eğer sana böyle kaba davranılmasına izin veren de sen oluyorsun. Demek istediğim şu ki; sen istemediğin sürece kimse seni kırıp, üzemez. Kendini kabullendirmek zorunda değilsin, sen busun ve böyle çok güzelsin, bırak seven böyle sevsin.


Patronuna karşı da zamanında kendini kabullendirme çabasına girmişsindir ki o da sen ne kadar çalışırsan çalış senden beklentisi zaten bu olduğu için daha fazlasını ister olmuş. Çok zeki olabilirsin, her işin üstesinden gelebilecek kapasiten ve azmin de olabilir ama bunu sadece sen bil yeter. Yapılması gereken neyse tabi ki yap ama her işi de ben yaparım diye üstlenirsen insanlar bu duruma çok kolay alışır ve her şey üstüne kalır. Sonuç olarak herkes senden daha fazlasını beklemeye başlar. Unutma ki insanlar iyi yapılan şeyleri takdir etme erdemine sahip değilken en ufak bir performans düşüklüğünde memnuniyetsizliklerini dillendirmekten asla çekinmezler. Kendini yıpratma, sen robot değilsin ve hayatın da sadece işinden ibaret değil. Her şey kararında güzeldir.


Kimsenin seni kırmasına, kullanmasına ve hırpalamasına izin verme. Çıkarları uğruna sevgi gösterisi yapan insanlardan uzak dur, çünkü işlerini görmediğin an arkalarına bile bakmadan giderler. Yalnız kalmaktan korkma bırak, seni sen olduğun için sevemiyorlarsa hiç sevmesinler daha iyi. Emin ol bu seni mutsuz etmez aksine mutlu, huzurlu ve özgür kılar. Tüm farklılıklarını, tüm kusurlarını önce sen sev, kucakla ve kabullen çünkü bu SENSİN ve böyle ÇOK GÜZELSİN.



Gözde




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir gözde yazın için çok teşekkürler :)) yükümü hafiflettin ::):) kendinize değer verin bazen sadece s*ktir edin gitsin . başkası için hiçbir zaman kendinizden vazgeçmeyin...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.