Gökkuşağının tüm renklerini içimde barındırıyorum. Hislerin en yücesi, en kutsalı… Bir mucizeye ev sahipliği yapıyorum. Bu nasıl oldu, ben ne ara büyüdüm bu kadar? Çözdüm mü tüm davalarımı, affettim mi affetmem gerekenleri içimde? Yendim mi ki tüm korkularımı ben?


Bir anne nasıl olur? Korkusuz, cesur, fedakar, cefakar, sorumluluk sahibi, iyi kalpli ve affedici mi? Serin kanlı, analitik, çözüm bulucu, hızlı ve pratik mi? Peki, hala evde unuturken anahtarlarımı, cep telefonumu nereye koyduğumu bile bulamazken, nasıl olacak bu iş? Baban ne kadar destek olur acaba bana? Ya sıkılırsa benden, ya çok sevmezse eskisi gibi bakmazsa ya gözleri?


Annelik, beraberinde endişe ve korku aynı zamanda cevaplarını yaşayarak öğreneceğimiz birçok soru da getiriyor. “Anne olunca anlarsın! ” derdi annem. Sahi, anlar mıyım?


Bunca sorunun ve tedirginliğin dışında bildiğim tek bir şey var meleğim. Seni çok sevecek olmam… Bu da her şeye yetecek eminim. Haydi endişeleri ve korkularımızı bir kenara bırakalım, yavaşlayalım ve anın tadını çıkaralım. Çünkü biz ne hissedersek yetiştireceğimiz yavrulara da o tohumları ekiyoruz. Çünkü, ‘Annelik’ güçlü olmaktır; var ettiğin bir varlıkla yeniden doğmaktır! Sevgiyle…



Nihan Karakaş




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.