“Bu kolay olmayacak. Bu oldukça zor olacak; bunun için her gün çabalamamız gerekecek ama yapmak istiyorum çünkü seni istiyorum. Seni her şeyinle istiyorum, sonsuza dek, her gün. Sen ve ben… Her gün.” – Nicholas Sparks, The Notebook


Yeni evlendiniz ve gerçekten olması gerekenin bu olup olmadığını merak ediyorsunuz. Zaman zaman, yaşadığınız düpedüz imkansız görünüyor. Bazılarınız bir hata yapıp yapmadığını düşünüyor ve bu düşünceye inanın az rastlanmıyor.


Ben, evlilik hakkında oldukça samimiyetle konuşmak eğilimindeyim. Pek çok insanın evlilik kurumuna pervasızca atıldığını düşünüyorum, hatta çoğu insanın evliliğinin ilk yılında boşanmayı düşündüğünü iddia edebilirim ki bir kısmını tanıyorum. Düğün ve balayından sonra, yani hayatınızın geri kalanının gerçek ilk gününde, değişim sizi şoka sokabilir.


Kişisel olarak, evlenmenin bir hata olduğunu asla düşünmedim ama ilk senemde, evlenmeden önce 4 sene beraber yaşamış olmamıza rağmen, zorluklar yaşadığımı inkar edemem. Şu an evliliğimin dördüncü senesindeyim ve size söyleyebilirim ki ilk başlarda zor gelen şeyler kolaylaşıyor ama yine de hepsi birden değil.


Aşağıda evliliğin ilk yılının neden en zor olduğuna dair 4 sebep var, ama bunlarla nasıl başa çıkacağınızı bilirseniz, seçtiğiniz insanla daha nice mutlu yıllar yaşayabilirsiniz:


Beraber yaşamak

Evlenmeden önce de beraber yaşamış çiftler için bile, imzayı attıktan sonra değişen şeyler olacağını belirtmeliyim. Özünde, evlendikten sonra yaşam düzenlemeleri kültür şokuyla eşdeğer olabilir.


Eğer asla biri ile birlikte yaşamadıysanız, özellikle de karşı cinsten biri ile kesinlikle bazı ayarlamalar yapmanız gerektiğini bilmelisiniz. Randevularınıza en iyi hali ile gelen sevgilinizin her zaman öyle görünmediği, bakımsız ve salaş zamanları olduğunu da fark edeceksiniz. Birbirinizi en iyi ve en kötü halleri ile görmek durumunda kalacaksınız.


Eğer ebeveynlerinizin evinden direk olarak eşinizle tuttuğunuz eve geçiyorsanız, şimdi evinizin yapısını ve tonunu ayarlamaktan siz sorumlusunuz. Yani onu sadece eşyalarla değil, aşk ve sevgi ile doldurmak da sizin üzerinize düşüyor. Birbirinizin inceliklerini öğrendikçe bunu yapmak zor bir şey olabilir.


Kötü alışkanlıklar



Eskiden sizi ziyarete geldiğinde, paltosunu portmantoya asmak yerine koltuğun arkasına nasıl fırlattığını hatırlayın. Bunun önemsiz bir ayrıntı olduğunu düşünmüştünüz ama şimdi tüm kıyafetleri için aynı şeyi yapıyor. Artık gözünüze o kadar da önemsiz gözükmüyor, öyle değil mi?





Birlikte dışarı çıkarken tepeden aşağıya nasıl özenli ve hoş göründüğünü hatırlıyor musunuz? Bu görünümü sağlamak için ne kadar zaman harcadığını onu beklerken öğrenmeye hazır olun.





Zamanında zararsız, hatta sevimli olduğunu düşündüğünüz bazı kusurlar her gün yüzleşmek zorunda kaldığınız alışkanlıklara dönüştüğünde, devleşecek ve canınızı sıkmaya başlayacak. Hatta bu özelliklerini fark ettikçe, evlenmeden önce tanıdığınız insan olup olmadığından şüphelenmeye bile başlayabilirsiniz.





Söyleyebileceğim tek şey, bu gelişmelere açık bir zihinle o yaklaşmak zorunda olduğunuz. Küçük meselelerin büyük tartışmalar yaratmasına izin vermeyin.






Ortak karar vermek



Bu pek çok insan için zor olabilir, özellikle de bağımsızlıktan yana olanlar için. Karar vermek için başkasının fikrini sormak sinir bozucu bile olabilir. İlk evlendiğimizde, kocam “Evlenene kadar iyi iletişim kurduğumu düşünürdüm. Ama evlendikten sonra her şey hakkında konuşmak zorundasın!” derdi. Ve haklıydı. ‘Bir olmak’ kolay değildir.


İkimizin de telefonunda ortak bir ajanda tutmak için bir aplikasyon yüklü. Ortak ve bireysel planlar, randevular ve hatta market alışverişleri belirlemek ve unutmamak için oldukça faydalı. Bu ev sorumluluklarını düzenlemek ve sorumluluklarımızı unutmak için işe yarıyor. Siz de kendi yolunuzu bulmalısınız.


Kavga etmeyi bilmemek



Evliliklerde anlaşmazlıklar olması doğaldır. Anahtar, adil mücadeleden geçer. Benim evliliğimde kavga etmeyiz, halden anlar ya da farklı görüşleri kabul etmeyi biliriz. Birbirimize, durum her ne olursa olsun, işler inada bindirilmemeli, birbirinizin duygularını göz ardı etmemelisiniz.




Bir takım olduğunuzu unutmayın ve aynı ortak payda için çabaladığınızı, evliliğiniz. Yani yenmek için kavga etmek yerine çözüm için zorlamalısınız.


Tutum ve yaklaşım her şeydir!



Evlilik zayıf olmamayı gerektirir. Sevginin yanı sıra, çaba ve uzlaşmak çok önemlidir. Kocam, şakayla karışık evliliğimizi, ‘büyük uzlaşma’ olarak tanımlar. Ve gerçekten öyledir. Dürüst konuşmak gerekirse, evliliğiniz için yapmayı öğrenebileceğiniz en iyi şey uzlaşmaktır. Asla mükemmel eşe sahip olamayabilirsiniz ama mükemmel seven eşe olabilirsiniz.




Yazı: blogher.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Deli
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.