Yarın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ama İstanbul'da kutlamak yasak. Dün Kadıköy'de bir yürüyüş yapıldı. Rıhtımda, "Siz gidin erkekleriniz gelsin" diyen polise rağmen, sokakları ve meydanları terk etmeden Bahariye Caddesi'nde yürüyen bir grup kadınla söyleştik.


İstanbul Valiliği'nin, Kadıköy’de yapılacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüş ve mitingine izin verilmeyeceğini açıklamasına rağmen İstanbul 8 Mart Kadın Platformu, dün yani 6 Mart Pazar günü; Kadıköy Rıhtım'da yüzlerce kadının bir araya geldiği bir buluşma düzenledi. Eylemci kadınların bir kısmı dün İskele Meydanı'nda, bir kısmı Yeldeğirmeni'nde bir kısmı da Bahariye Caddesi'nde yürümeye çalıştı. Eylemin izinsiz olduğu gerekçesiyle polisin gruba müdahale ettiği ve "Siz gidin, erkekleriniz gelsin" diyerek yürüyüşçülere gaz bombası atmaya hazırlandığı sırada; Bahariye Caddesi'ne doğru ilerleyen grubun peşine takıldım.


Lazı, ilericisi, anarşisti, özgürü, çeşit çeşit kadını; ellerinde pankartlar ile Bahariye Caddesi'ne çıkmak için ara sokaklarda ilerlerken yakaladım. Aralarında tek tük türbanlı kadınların da yer aldığı yürüyüşçüler, "Dünya yerinden oynar, dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa!" sloganları atıp, kulakları sağır edercesine düdük öttürdüler. Arada durup, bendir eşliğinde halaylar çektiler. O anda güneşli bir mart gününde Bahariye Caddesi'nde alışveriş yapan birçok kişi ise sefie çekip, görüntüsünü sosyal medyada paylaşma derdindeydi. Öte yandan hatırı sayılır çoğunluktaki medya mensubu da Bahariye'deki yürüyüşçüleri izliyordu. Aralarında gaz maskeli olanları vardı.




"Haberlerde çıkarız"


Yolun kenarına çekilmiş, yürüyüşçü kadınları izleyen bir ailenin erkeği ise yanındaki ürkmüş kadına polisleri işaret edip, "Bak öylece duruyorlar, yok bir şey" dedi. Belli ki kadın gitmek istiyordu. Ama yanlarındaki çocuk da "Anne haberlerde çıkarız" deyince, kadın sustu.


Yürüyüşçü kadınlar Süreyya Operası önüne geldiklerinde, artık Boğa'yı göremiyorlardı. Çünkü Boğa'ya varmadan Yapı Kredi'nin köşesinde çevik kuvvet etten duvar örmüştü. Düdük sesleri, ıslıklar ve sloganlar ile bendir sesleri birbirine karışıyordu. Halaylar çekilmeye başlandı. Bu arada yere oturmuş yaşlı bir kadın dikkatimi çekti. Doğulu kadınlara has bir tarzda beyaz örtüsüyle başını saran kadın, yürüyüşçüleri telefonla kaydeden kadınlara; "Kadın, yaşam, özgürlük! Kadınlar bugün sizin gününüzdür, niye gelmediniz hepiniz?" diye seslendiğini duydum.


"Süpürgeyi aldık uçuyoruz"


Moda tarafından ilerlerken Boğa'ya varmadan Yapı Kredi'nin köşesinde polis engeliyle karşılaşan ve duraksayan kadınların yanına sokuldum. Sayısı giderek artan polisleri de kollayarak, hemen yakınımdaki kadınlara ne istediklerini sordum. İstanbul Üniversitesi'nden yeni mezun Nilay, Kampüs Cadıları'nı anlattı:




- Yürüyüş yasaklandı?

Evet, ama biz ara sokaklardan yine de yürüyoruz.


- Kampüs Cadıları ne zamandır var?

Aslında Gezi'den önce 2011'de kurulmuştu. Ancak asıl çıkışı Gezi'den sonra oldu. 3 yıldır, hem İstanbul'da hem de Türkiye'nin diğer illerinde faaliyet yürütüyoruz. Yaklaşık 15 ilde varız. Hatay, Adana, Mersin, İzmir, Muğla, Samsun ve Antalya, bu iller arasında. İstanbul'da ise şu an genişleme faaliyeti yapıyoruz. 8 üniversitede varız. Diğer üniversitelere de yayılmak istiyoruz.


- Amacınız ne?

Bizler toplumsal cinsiyet rolleriyle büyütülüyor, bu şekilde eğitiliyoruz. Daha sonra özgür olacağımız bir üniversite hayali kuruyoruz. Ancak geliyoruz, burada da toplumsal cinsiyetçi eğitimlere maruz kalıyoruz. Yaşam alanlarımızda, kampüsün içinde tacize, tecavüze uğruyoruz. Aslında genç kadın hareketi olarak ortaya çıktı Kampüs Cadıları. Üniversiteli genç kadınlar olarak yaşam alanlarımızı savunuyoruz. Kampüsleri üniversiteleri harekete geçirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda da eylemlerimiz oluyor. Özellikle genç kadınları, üniversiteli kadınları ve bütün kadınları, sokaklara mücadeleye çağırıyoruz.


-Kaç cadısınız?

Yaklaşık 150 cadı varız.


Yeryüzü Kadınları


Kampüs Cadıları'nın hemen arkasında bulunan Yeryüzü Kadınları'na yöneldim. Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Aylin'e denk geldim ve sordum:




-Yeryüzü Kadınları yeni mi kuruldu?

Evet, yeni. Bu sene kurulduk.


- Neler yapıyosunuz?

İsmimizden de anlaşılacağı gibi, kendini yeryüzüne ait hisseden tüm kadınları kapsayabilmeyi hedefleyen bağımsız, sosyalis, feminist bir kadın örgütüyüz. Bizler Artvin'e gittik, Cizre'ye gitttik, Özgecan için Mersin'e gittik, İzmir'de Soma'da, katliamda eşlerini kaybeden kadınlarla buluştuk. Bu çerçevede; hem emek hem de kadın cinayetleri, kadına şiddete karşı ve savaşa karşı barış taleplerimizi yükseltmek için kurulduk. Genel olarak genç kadınlar var. Tabii işçi kadınlar da var ama ana gövdesini genç kadınlar oluşturuyor. Amacımız, erkek egemen sistemin çizdiği sınırları yıkıp, tüm yeryüzü kadınları kazanacağımız bir yeryüzü var, sloganıyla çıktık.


- Kaç Yeryüzü Kadını var şu an?

İstanbul, Ankara, Denizli, Samsun, Antalya, Mersin, Adana, Eskişehir ve Kayseri'deyiz. Yaklaşık bin kadınız.


"Özsavunmayı büyütmeyi hedefliyoruz"


Özgür Genç Kadın'ı ise grubun koordinasyon üyesi Ceren anlattı:


- Ne zaman kuruldunuz?

2011'de. Daha öncesinde Üniversiteli Genç Kadınlar olarak faaliyetteydik. Sonra Özgür Genç Kadın olarak liseli, üniversiteli, kampüste, sokakta, işte, her yerde olan genç kadınları kapsamak ve genç kadın aklı ve iradesinin hem gençlik haklarının hem de kadın hakları ve iradesinin birleşimiyle daha etkili bir mücadele hattı oluşturduğuna inandığımız için kendimizi var ettik.


- Amacınız ne?

Tüm kadınları; Çilem'e mesaj yollayıp, tüm sopaları kuşanmaya, özsavunmayı büyütmeye çağırıyoruz. Ayrıca 2 Nisan'da bir genç kadın konferansı düzenleyeceğiz İstanbul'da. Genç kadınların bir arada mücadeleyi büyüteceğine inanıyoruz.


- Kaç Özgür Genç Kadın var?

Lise ve üniversitelerde 300'e yakınız..




Derken, Rıhtım'daki gruba polisin gaz bombası ve plastik mermi ile müdahale ettiği haberlerini aldık. Bahariye Caddesi'ndeki kadınlar ise "Çizdiğiniz sınırlara inat yaşamlarımız, emeğimiz, özgürlüğümüz ve barış için direniyoruz!" cümlesiyle başlayan uzun bir açıklamayla yürüyüşü sonlandırdı. 8 Mart yasaklandı ama kadınlar, -iki gün öncesinden de olsa- sokakları ve meydanları bu yıl da terk etmedi.




Haber ve fotoğraflar: Hayriye Mengüç


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.