Kız kardeşim ve annemle büyüdüm. Babam ben küçükken bizi terk etmiş. Annem çok sağlam kadındır. Bizim için her imkanı yaratmaya çalışarak sevgi içinde büyüttü bizi...



Okudum, reklamcı oldum... Zor bir meslek bizimkisi... Hem sanatçı olacaksın, hem de aklını kullanmayı bileceksin... Bence ben başardım.



25 yaşında ilk gerçek sevgiliyi buldum. Arkadaş ortamında tanıştık. Benim ayaklarımı yerden kesiverdi. Ona dikkatli bakmaya başladım... Annem der ki "Hayat arkadaşın en iyi dostun, arkadaşın olmalı. Başkası yürümez." Bunu unutmadım. Onunla çok iyi dost olduk . Geleceğin aynı yerine bakmayı becerdik. Aynı eve taşındık. Biraz çevre baskısı var tabii... Baktık büyükler üzülüyor, nişanlandık. Mutluydum. İstediklerime kavuşuyordum.





Meğer hayat o kadar da kolay değilmiş. Beraber yaşam böyle devam eder sanmıştım (sanmıştık). Onu beslemeyi bilemedik. Her şey monotonlaştı, olağanlaştı... Bir gün artık kalbimin çarpmadığını, ayaklarımın yerden kesilmediğini hissettim. Paniğe kapıldım. Hani birden görememek gibiydi hissettiğim. Bana mutluluk veren, beni tamamlayan duygumu yitirmiştim. Bir süre devam ettim. İçimde "Her şeye ve özellikle onun duygularına ihanet ediyormuşum" gibi bir his vardı. Ama en sonunda buna daha fazla devam edemeyeceğine emin oldum. Ayrılacaktık.


Söylemek, nedenini anlatmaya çalışmak ve ikna etmek zordu. Çok yakın arkadaşımın kalbini kırıyordum, biliyordum. Vazgeçmek istedim ama daha da fena hissettim kendimi. AYRILDIK. İstediğim olmuştu. Bir boşluktaydım. Benimle konuşmuyor, karşılaşmamak için elinden geleni yapıyordu. Sonradan duydum ki Samsun’a tayinini istemiş. Artık aynı şehirde bile değildik.


Üzgündüm... Bütün gücümle çalışıyordum. Geziyordum. Ama duygularım yoktu sanki. Bir ekip kurmuş ve çok başarılı bir iş yapmış, hatta bir de ödül almıştık. Ekipteki gençlerden biri bana çok hayran hayran bakıyordu. Devamlı etrafımdaydı. Bunu doğrusu pek bir şeye yormuyordum. Benden 7 yaş gençti...


Derken bir gün birbirimizi fark ettik ve benim gene eskisi gibi ayaklarım yerden kesiliverdi... Birden kendimizi mutluluk denizinin içinde buluverdik. Beni havalara uçurdu... Ben de onu tamamladım. Her yerde her koşulda mutluyduk. Çok eğlendiriyorduk birbirimizi... Mutluluğumuz tamdı. Bu duygu yaşadıklarımın üstündeydi. Onun ailesi biraz gıcırdıyordu ama ikimiz de mutluluğumuzu dış etkenlere kapamıştık sanki…


6 ay önce bir gece saat 3’te eve geldi. Bana bu işin yürümeyeceğini söyledi ve gitti. Ne oldu? Neden? Ben en ufak bir sorun göremezken o ne gördü bilmiyorum. Beynimde sadece "beni terk etti" var...




Mutsuzum…




Ayşegül A.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.