İnsanlar birilerinin hayatına karışmaya neden bu kadar hevesli? Kime ne yapacağını ya da yapmayacağını söylemekle insanın eline ne geçer? Psikologları tenzih ediyorum, onların işi bu. Peki ya diğerleri? Onların eline ne geçiyor?


Hepimizin hayatında vardır illa ki böyle insanlar. Bir şeyleri bizden daha iyi bildiğini iddia eden ama aslında hiçbir şey bilmeyen. Konuşmuş olmak için konuşan, kan emici, ruh emici insanlar hep varlar ve hızla da çoğalıyorlarmış gibi sayıları da gün geçtikçe artıyor.


Bu hayat bizim hayatımız. Dilediğimiz gibi yaşamak konusunda özgürüz. Eğer bu gerçeği unutup el âlem ne der acaba diyerek yaşamaya başlar ve birilerinin bizim hayatımız ile ilgili kararlar almasına izin verirsek o hayat bizim hayatımız olmaktan çıkar ve bambaşka bir hal alır. Kim olduğumuzu unuturuz. Hayallerimizi unuturuz ve bu da eksik bir yaşam sürmemize neden olur.


Böyle insanlara karşı yapılacak en etkili şey, o insanı ya da insanları hayatımızdan hiç tereddüt etmeden çıkarmaktır. Çünkü o insan ya da insanlar hayatımızda olduğu müddetçe asla gerçek mutluluğu yaşamamız mümkün olmayacak. Sürekli kendimizi stresli ve sıkıntılı hissedeceğiz. Çünkü kimse hayatına sürekli olarak müdahalede bulunulmasından, yapacaklarının ya da yapmayacaklarının söylenmesinden hoşlanmaz. Bir müddet sabreder ama her sabrında bir sonu vardır. İşte bu sınıra hiç gelmeden o insanları hayatımızdan çıkarmak daha iyi hissetmemize neden olacaktır.


Ancak bazen bu insanlar hayatlarınızdan çıkaramayacağınız kişi ya da kişiler olabilir. Böyle durumlarda o insanla konuşup hayatın size ait olduğu, yapacağınız hatalarda kendinizin hesap vereceğini ve doğrularınızın da yine sizi etkileyeceğini anlatmalı onlara hayatınıza müdahalede bulunmamaları konusunda uyarmalısınız.


Fakat sakın ola ki bu hayatınızın her alanına müdahalede bulunan insanları sizin iyiliğiniz için tavsiyede bulunan, gerçekten sizin iyiliğiniz için konuşup sizi hatalarınızla da doğrularınızla da kabul edenlerle karıştırmayın. Bu iki insan arasında ince bir çizgi var ve şayet o ayrımı yapamaz, kimin hangisi olduğunu anlayamazsak yanlış bir kişiyle aramızı bozabiliriz ve bu durum da kendimizi hiç de iyi hissettirmez.


Zaten illa ki kişi kendini belli eder bir şekilde. Bizim burada unutmamamız gereken tek şey hayatın bize ait olduğudur. Kimsenin hayatımız hakkında karar vermesine müsaade etmeyelim ancak fikirlerini önemseyelim. Çünkü bazen bizim başımıza gelen ve ne yapacağımızı bilmediğimiz bir şey başkasının daha önceden yaşayıp, tecrübe edindiği bir şey olabilir ve böyle durumlarda fikir almaktan çekinmeyelim. Sadece ve sadece el âlem ne der diyerek yaşamayalım, birilerinin bizim adımıza karar vermesine müsaade etmeyelim ve doğrularıyla, yanlışlarıyla bir kez gelme şansımız bu hayatı doya doya yaşayalım.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.