Yıldızların dünyasına hâkim biri o. Hiç astrolog olmayı hayal etmezken kendini birden günlük astroloji yorumları yazarken bulmuş. “Gerçekçi bir astroloğum” diyen Hande Kazanova bakın çok merak ettiğimiz “yarın” için neler söylüyor?


Hande Kazanova herkesin yakından tanıdığı bir astrolog. Onu diğerlerinden ayıran ise yorumlarını her zaman olumlu ifadelerle dile getirmesi. Hatta öyle dikkat ediyor ki, mizah dergilerine bile konu olmuşluğu var. Ama o, kendiyle barışık biri, bunlara gülüyor... Tipik bir Terazi burcu kadını. Neptün diye de bir kedisi var. Kariyerini astroloji alanında planladıktan sonra farklı projeleriyle de öne çıktı. Mesela finansal astroloji tahminleri büyük ilgi gördü. Çocuklar için annelere yol gösterici bir kitap yazdı. İlk göz ağrı olan oyunculuktan da hiç vazgeçmedi. Çünkü ekranda olmayı seviyor. Bir sitcom’da ya da komedide oynamayı istiyor ama elbette astrolojiden vazgeçmiyor. Hande Kazonava’yı yakından tanımaya, onun dünyasına göz atmaya ne dersiniz?





İzmirlisiniz, üniversite için İstanbul’a gelip bir arkadaşınızın başvurusuyla kendinizi güzellik yarışmasında buluyorsunuz. Derken televizyon macerası ve oyunculuk başlıyor. Ancak herkesin aksine kariyerinizi astroloji alanına yöneltiyorsunuz...

Erken yaşlarda astrolojiye ilgi duymaya başladım. 14 yaşımda burçları okur, özelliklerini anlamaya çalışırdım. 2000’lerde astroloji eğitimi almaya başladım. Bana ileride astrolojiyle uğraşacağımı söyleseler asla inanmazdım. Çünkü görsel sanatlarda başarılıydım. İyi şarkı söylerim, çizim yaparım. Kreatif tarafım ağır olduğu için daha çok oyunculuk, sunuculuk gibi göz önünde olacağım meslekler ilgimi çekerdi. Ama bugün geldiğim noktayı da çok seviyorum.


Astrolojiyle ilgilenmeye başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?

Eğitim almaya başladığımda değil ama astrolojiyi anlamaya başladığımda hayatım değişti. Çok inançlıyımdır. Ancak ben değiştirmediğim müddetçe hayatın bana bir şey vermeyeceğini gördüm. Hayatı deneyimlemeye geliyoruz ve her halden keyif almamız gerektiğini öğrendim. Birçok olumsuz özelliğimi yendim. Kıskançlık mesela.


Nasıl yani?

Olumsuz bir takım duygusal özelliklerin hayatınıza ne kadar etki ettiğini görürsünüz. Bir gün verdiğim bir kararla “Ben sevdiğim insanların baktığı yöne bakmayacağım artık, benim yaşadıklarımı merak ediyorlarsa onlar baksın” dedim. Ve ilk etapta kıskançlığımı yendim. Dışarıdan can ciğer kuzu sarması gözükürken en çok eziyeti de yakınlarım çekiyordu, yakın çevreme karşı agresif çıkışlarım olabiliyordu. “İnsanlara koşulsuz sevgi verebiliyorken neden yakın çevrem bunun daha fazlasına sahip olmasın” diyerek onlardan özür dileyip bu huyumdan vazgeçtim.


İkili ilişkileriniz için geçmişte astrolojiden yararlandığınız oldu mu?

Olmaz olur mu? Astrolojiyi öğrendiğinizde önce kendi hayatınızda deneyimliyorsunuz. O dönem hayatınızda birisi varsa “Bu insandan ne alabilirim, aynı zevkleri mi paylaşıyoruz?” diye çok irdelediğim oldu. İtiraf ediyorum yakın arkadaşım Begüm Kütük’le bunun suyunu çıkardığımız da oldu. Ama sonrasında böyle bakmamak gerektiğini öğrendim. Çünkü iyilik ve kötülük kime ve neye göre? O yüzden kimsenin “Karşımdaki insandan zarar görür müyüm?” dememesi gerekiyor. Bir şey yaşıyorsan o insandan kötülük de görsen sen izin verdiğin ve karakterindeki bir sıkıntının ortadan kalkması için; aslında ruhunun sana bir çağrısı o. Bazen aynı döngülerde takılıp kalıyoruz. O döngüleri aşmak lazım ki bir sonraki adıma geçebilelim.





Günlük hayatında nasıl biri Hande?

Rahat bir insanım. Her şeyi bir oyun olarak görüyorum. Para odaklı değilim. Uyumayı seven bir insanım. Tembelimdir. Sabah kahvem var. Her gün kitap okurum. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, kedim Neptün’le oynamayı severim. Yazılarımı yazarım.


‘Eşim 13 şubat’ta evlenme teklif etti, ağladım’


En fazla ikili ilişkileri merak ediyoruz astroloji alanında da. Eşinizin astrolojiye ilgisi var mı, nasıl tanıştınız?

Gürcan’la (Yücel) 5 yıldır evliyiz. Bir yazılım firmasının sahibi. Astrolojiye ilgisi yoktu ama artık benden yardım alıyor. O Oğlak ben Terazi’yim. Dışarıdan anlaşamıyor gibi gözüküyoruz ama haritamızda güzel etkileşimler var. İlk zamanlar elbette haritamıza baktım ve bu hoşuma gitti. Bana evlenme teklif etmeden astrolog Öner Döşer’i arayıp “Ben 14 Şubat 2011’de Hande’ye evlenme teklif etmek istiyorum, doğru zaman mı?” diye sormuş. O da uygun zamanın 13 Şubat olduğunu söyleyince bana o gün teklif etti, çok etkilendim, ağladım tabii.


Son dönemde ikili ilişkilerde herkes mutsuz. İlişkiler sürmüyor, insanlar yalnız kalmak istiyor. Bu anlamda astroloji bize ışık tutar mı?

Elbette, ikili ilişkilerde tutulmalar var. Herkes teknolojiye dönük ve kendini düşünüyor. Kişisel gelişim diye insanlar kendini parçalıyor. Herkes bir şeyleri yaratmış edasında ama kendi hayatına bakıyorsun mutsuz. Hayattaki en önemli şey önce kendinle, sonra başkalarıyla ilişkin. Doğru ilişkileri kurduğunda hayat seni yukarıya doğru çıkarır.


Yeni ay, dolunay gibi zamanlarda uyguladığınız ritüeller var mı?

Anneannem öğretmişti, yeni ay döneminde “Ay gördüm Allah amentü billah, ay yenilenmiş elhamdülillah” derim 3 kere, altına ve güzel insana bakarım, o ay güzel, bereketli geçsin diye. Dolunay zamanı eşimle ufak da olsa sorunumuz varsa kavga edemiyoruz. “Gökyüzünde Mars kare atıyor, hadi gel barışalım” diyorum, gülmeye başlıyoruz. Ritüellerin insanları sınırlandırdığını düşünüyorum. Önemli olan yeni ay zamanı bir şeyleri başlatmaktır. Ben biraz gerçekçi astroloğum galiba. Bu işe ilk başladığımda büyük hayal kırıklığı yaşadım. Birçok dergide bana saçlarını kabartalım, eline küreler verelim dediler. “Neden? Ben ekonomi okudum” dedim.


Doğum haritasını çıkartmak için en doğru yaş nedir?

Anneler çocukları için geliyorlar ve bence çok doğru yapıyorlar. Hatta bununla ilgili “Çocuğunuzla Yıldızınız Barışsın” diye bir kitap yazdım. Mesela Koç burcu çocukların doğdukları anda nasıl avaz avaz bağırdığını, , nasıl düşe kalka öğrendiğini anlatıyor. 18 yaş sonrası doğum haritasına baktırmak için iyi bir zaman. 29 yaş önemlidir astrolojide. Çünkü 27 ile 30 yaş Satürn döngüsüne denk gelir ve eski astrologlar, 27 yaşına kadar evlilik gibi majör değişimler yapılmaması gerektiğini söyler. Dikkat edin, erken evlenenler de 27’den sonra “Acaba doğru insanla mı evlendim?” diye sorgulamaya başlar. Ünlü insanların 27-28 yaşında intihar ettiğini görürsünüz, Satürn döngüsüne denk gelir çünkü.





Kötü bir şey gördüğünüzde söyler misiniz?

Olumsuz açılar gördüğümüzde uyarı anlamında söylemeliyiz. Ama bunun bir üslubu var. Bazı insanlara bilmek yaramaz. O yüzden tatlı tatlı, korkutmadan söylemeyi seçiyorum.


‘Rüzgâr karşıdan esiyorsa cengaverliğin alemi yok’


Eskiden ilgi duymadığınız ama astroloji sayesinde ilgilendiğiniz neler oldu?

Siyaseti de astroloji sayesinde okuyabiliyoruz ama son bir yılda siyasete karışmamayı öğrendim. Çünkü taraflardan birini incitebiliyorsun.


Politikacılardan danışanlarınız var mı?

Evet, var. Gökyüzünün olumlu etkilerini arkana aldığında rüzgârı arkana almış gibi hissediyorsun. Eğer ki o gün rüzgâr karşıdan esiyorsa cengaverlik yapmanın bir âlemi yok. O yüzden önemli pozisyonlardaki insanlar ilgi gösteriyor.

Geleceği bilmek eğlenceli mi?

Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde de o var. Döngüleri bilmek çok zevkli ama geleceği bilemezsiniz. Ben sana 10 yıl sonra insanların hayata bakış açısıyla alakalı, döngülerle alakalı en azından insanların bilgiyi nasıl kullanacaklarını söyleyebilirim.





‘Günlük burcunuzu akşam okuyun’


Günlük burç yorumlarına ne kadar inanmalıyız?

Herkes kendi haritasına mutlaka bir defa baktırmalı. İnanılmaz bir deneyim. Bilinç altının ittiği bütün kutuların açılması gibi. Günlük yorumları eskiden herkes kafasına göre yazıyormuş. Ama ben gazetem Habertürk’te her gün en az 1 saatimi ayırıyorum. Günlük yorumlar, Ay’ın hareketine göre yapılır ve 2 buçuk günde bir burç değiştirir. Bazen kendini tekrar eder gibi gözükür. Eğer doğru yorumu bulmak istiyorlarsa önce o günü yaşasınlar sonra yorumu okusunlar. O zaman hayatlarıyla ne kadar örtüştüğünü bulabilirler. Eğer biliyorlarsa yükselen burçlarını önce okumalarını tavsiye ederim.


Başka nelere dikkat etmeliyiz?

En önemlisi yeni ay. Ay’ın büyüme dönemi olduğu için her türlü olayı başlatırsınız. Fikirlerin olgunlaştığı dönemdir. Dolunayda enerji açıktır. Bu yüzden bazı insanlar gergin, aktif olurlar ya da ilişkilerini dengeleyemezler. Küçülme faslı başlar sonra. O zaman fazla enerji harcamamamız lazım. Mesela ameliyat olacaksak küçülme farzını tercih etmeliyiz. Çünkü küçülürken meselenin üzeri hemen kapanır. Yeni ay ve dolunayı takip edebilirler.


‘Ay’ı takibe aldık’



Kariyerinizi astroloji alanında kurduktan sonra ilkleri de gerçekleştirdiniz. Mesela finansal astrolojiyi ilk sizinle duyduk. Yapılmamışı yapmak da biraz risktir aslında...

Herkesin yaptığı gibi yapsaydım biraz sıkılırdım. Yeni Aktüel dergisinde yazmaya başladığımda Çağla Kalafat ve Selçuk Tepeli, beni çağırıp “Hande öyle bir şey yapalım ki insanların dikkatini çeksin” dediklerinde “Gündem” diye bir şey getirdim. “Ay’ı takibe aldık” köşesini biz yaptık ilk. Hatta bu mizah dergilerine de konu oldu; “Hande Kazanova bugün bu saatlerde dalak ameliyatı olmayın diyor” gibilerinden. Çok yanlış anlamışlar ama olsun güldüm, en azından konuşuluyor.


‘Temmuz ayını değerlendirin’

Çocuk yapma kararlarınızı ya da bir ilişki başlatmayı bu ay değerlendirin. Parasal dengelerinizi 26 Temmuz’a kadar koruyun. 26 Temmuz - 6 Eylül arası dünyayı saracak, Türkiye’nin de ciddi anlamda etkileneceği para evinde bir Venüs gerilemesi var. Bu tarihlerde kimse evlenmesin. Parasal adımlardan, ticaret ve ev alımından kaçınsınlar. Ağustosta zorlayıcı açılar var. Eylül ve Kasım’dan sonra ise rahatlama var.


Röportaj: Ekin Türkantos

Fotoğraflar: Ece Oğultürk

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.