Çocuğunuz şişmansa beslenmesi nasıl olmalı? Nelere dikkat etmelisiniz? Ona psikolojik olarak nasıl yaklaşmalı; dengeli ve düzenli yemeye nasıl alıştırmalısınız? Yanıtlarını yazımda bulabilirsiniz.




Şişmanlığa neden olan etmenler tam olarak açıklanamıyor. Aşırı ve yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği şişmanlığın en önemli nedenleri olarak kabul edilir. Bu faktörlerin yanı sıra genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik birçok faktör birbiriyle ilişkili olarak şişmanlık oluşumuna birer neden. Tüm dünyada özellikle çocukluk çağı şişmanlığındaki artışın sadece genetik yapıdaki değişikliklerle bir ilgisi yok. Şişmanlığın oluşumunda çevresel faktörlerin ön planda olduğu kabul edilir.




Risk faktörleri


Klinik değerlendirmelerime bakarak şişmanlığın oluşmasında başlıca risk faktörlerini şöyle sıralayabilirim:


● Yaş


● Cinsiyet


● Eğitim düzeyi


● Medeni durum


● Doğum sayısı ve doğumlar arası süre


● Sosyo-kültürel etmenler


● Gelir durumu


● Hormonal ve metabolik etmenler


● Genetik etmenler


● Psikolojik problemler


● Yetersiz fiziksel aktivite


● Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları


● Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama


● Sigara-alkol kullanımı


● Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar gibi)




Şişmanlığın gelişmesinde dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri de yaşamın ilk yıllarındaki beslenme şekli. Yapılan çalışmalarda, şişmanlığın görülme sıklığının anne sütüyle beslenen çocuklarda, anne sütüyle beslenmeyen çocuklara göre daha düşük oranlarda olduğu görülmüş. Anne sütü verme süresinin, tamamlayıcı besinlerin türü, miktarı ve başlama zamanlarının şişmanlık oluşumunu etkiler.




Sorun nerede başlar?


Aileden ‘Benim çocuğumun kilo problemi yok. Sadece yemek yemeyi seven bir aileyiz’ gibi açıklamalar duyuluyorsa, şişmanlık ve davranış değişikliği tedavisi için bazı engellerin olabileceğini gösteren ipuçlarına da ulaştınız demektir. Eğer aile ve kilo problemi yaşayan çocuğun şişmanlığının tedavisinde ancak temelde değiştirilmesi gereken davranışlar tanımlandığında ve engeller ortadan kaldırıldığında başarıyla sonuçlanır. Kilo probleminden kurtulabilir. Bu nedenle ben hem çocuğun, hem ailenin yemek düzenini, anne ve babanın kilo durumunu değerlendiriyor, ona göre herkesin uygulayabileceği bir beslenme planı ayarlıyorum. İsterseniz sorunları değerlendirelim ve çözümlerine birlikte bir bakalım.




Kilo yönetimi sırasında ortaya çıkan engeller




1.Aileye bağlı faktörler


İdeal olarak bakıldığında ebeveynler, sağlıklı yaşam biçiminin oluşturulmasını sağlar. Aile bireyleri arasında sağlıklı iletişimin ve atmosferin oluşturulması, kilo kaybını desteklemek için aile içinde oluşabilecek stres faktörlerinin azaltılması anne-babalarımıza bağlıdır. Anne-babalar bu görevlerini yerine getirirken çocuklar için bir model teşkil eder. Eğer ebeveynler, doğru besin tercihlerini yaparken yetersiz kalırsa ve daha az aktif yaşam tarzını benimsemişlerse, o yetişkinlerin çocukları da onları taklit edecektir. O zaman anne ve babaya düşen çok önemli bir görev var.


Anne veya babanın kendine özgü tuttuğu beslenme ve aktivite kaydı olur ve yediklerini takip ederse, kilolu çocuğunda bu durumu görerek yediklerini ve yaptığı fiziksel aktiviteyi kontrol edebilme şansı artacaktır. Böylece doğru besin seçimi ve ailede gördüğü fiziksel aktivite yapılmalı kavramı da oluşacaktır.


Ebeveynlerin besin tercihleri ve besin satın alma alışkanlıkları, çocukların alışveriş sırasında tercih ettikleri sağlıklı veya sağlıksız besinler üzerinde etkili olduğunu biliyoruz.




Anne-babalar bilinçsiz seçim yaparsa


Görüyorum ki; düzenli yenen aile yemekleri, çocukların beslenmelerinde daha olumlu seçimler yapmasını kolaylaştırırken, sağlıklı beslenme alışkanlıklarına uyumu da hızlanır. Bu nedenle çocuklarla beraber aile yemeklerini yiyen ailelerin şişman çocuğa sahip olma şansları da düşük. Bunlara ek olarak, anne ve babanın vücut ağırlığı çocuğun vücut ağırlığını etkileyen bir faktör. Anne veya baba şişmansa çocuk da büyük ihtimal az aktif ve sürekli yemek düşünen biri olacaktır. Bu nedenle ailede kilolu anne ve baba varsa mutlaka kendileri de kilo vermeye gayret etsinler. Böylece o da sizi model alır.




Dozunda otorite gerekir


Anne ve baba tarafından gerçekleştirilen disiplin ve stratejiler, çocuğun davranışını etkiler. Otoriter olan anne ve babalar, çocuklarla birlikte her ne amaç olursa olsun sonucun alınması için etkin olabilir. Bu nedenle otorite olmayan anne ve babanın çocuk üzerindeki etkilerinin az olması, şişmanlıkla ilgili yapılacak değişikliklerin kolay uyum sağlamasına neden olur. Örneğin, çocukların masaya konan meyve ve sebzeleri denemeleri için onların saatlerce de olsa masada kalmalarını sağlamak iyi bir otorite örneği gibi düşünülebilir. Ancak aşırı otoriter anne ve babaların çocuklarının da kilolu olma açısından en fazla risk altında olduğunu unutmayalım. Çünkü aşırı kısıtlamalar da çocuğun aile dışında aşırı yemesine eğilim yaratabilir. Bunun dozajını çok iyi ayarlamak gerekir. Ancak, besin alımının kontrolü ve sağlıklı alışkanlıklar için yapılan planlar disiplinli davranışlar, her zaman negatif sonuçlanmaz. Bu açıdan ısrarcı olmak ve bu dozajı ayarlamak çocuğumuzun kilo problemi engelinin aşmasında etkili.




Kilo problemi görmezden gelinir


Anne babalar çoğu zaman çocuklarının kilo problemini görmez ve kabullenmez. Bu çok önemli bir sorun. Çünkü yetişkinler, çocuğun vücut ağırlığındaki fazlalığa bağlı olan fiziksel görüntüyü çocuğun sağlıklı olması ve anne baba görevini yerine getirmenin bir ölçütü olarak değerlendirebilirler. Çoğu anne ve baba, çocuğu muzipçe yapılan şakalara maruz kaldığında veya çocuğun fiziksel kısıtlılıklar yaşadığında kilo probleminin farkına varmaz. Bu nedenle çocuğumuzun arkadaşları arasında yaşayacağı bu olumsuz psikolojik travmayı yaşamaması için mutlaka kilo probleminin farkına varın ve düzenli beslenmeye yönlendirin. Aileler çoğu zaman kilo problemini bir temele dayandırmaya çalışırken ev ortamının kilo durumu üzerine etkisini göz ardı eder. Genetik yatkınlığı ve ailedeki kilolu bireyleri işaret eder. Bu nedenle önce kilo problemini mutlaka genetik nedene dayandırmadan önce nasıl bir yeme düzeni içindeyiz? Ne kadar aktivite yapıyoruz? Neden kilo alıyoruz? gibi soruları kendilerine dürüstçe sormaları gerekir.




2. Kişisel engeller


Çocuklarda yapılan olumlu beslenme davranışı değişikliğiyle kilo kaybettirme, çocuğun şişmanlık problemini kendi kendine kontrol altına alabileceğine olan inancıyla ilgili. Ayrıca kilo kaybetmedeki zorlukların farkına varmasına, şişmanlığın medikal problemlere dayandırılmasına veya ailesel problemlere, aile bireylerinin çocuğun diyet yapmasına olan isteklerine bağlı. İstek yoksa başarı da yok! Ama bazı durumda bazen motivasyon yetersiz kalabilir. Şişman çocukların sağlıklı beslenme değişimi ve egzersizle tanıştırılmasında motivasyonun önemi büyük ve iyi planlanmalı.




Sağlık, kiloyla ölçülmez! Her şişman çocuk sağlıklı olmayabilir. Kilo problemi varsa uzman kontrolünde bilinçli bir şekilde beslenme düzeni oluşturun.




Hareket vakti


Hareketsizlik, çoğu zaman çocuğun hayatında yapacağı değişikliklerle sağlığını koruyacağına dair bilgisinin yetersiz olmasından kaynaklanır. Bunun için neyi neden yapacağımızı ona iyi anlatmak gerekir. İyi anlatım motivasyonu tetikler.


Psikososyal problemler kilo problemi yaşayan çocuklarda normal vücut ağırlığına sahip olanlara göre daha yaygın. Çocukluk şişmanlığı psikiyatrik yaklaşım üzerine yapılan çalışmada, son on yılda depresyon, anksiyete ve özgüven eksikliği oranlarında artışın olduğunu gösterir ki, bu durum şişmanlığın çözümü için de engel oluşturur. Duygusal zorluklar, endişeyi artırarak, aşırı yemek yeme ve hızlı yemek yeme sorununu tetikleyebilir, fiziksel aktiviteyi sınırlar. Çaresizlik ve beklentiyi artırıp motivasyonu dağıtır. Şişmanlıktan bağımsız ancak beraberinde görülen fiziksel koşullar (örneğin genç yaşta görülen artiritler, hemofili, astım gibi) aktivite ve diyete bağlı hedeflerde sapmaya neden olur (örneğin diyabet, besin alerjileri). O yüzden doktor kontolü şart.




Çocuğunuz kiloluysa önce anne-baba olarak size bakmanız gerekir. Genetik olabilir. Ya da beslenme alışkanlığı ve yeme düzeninizi gözden geçirmelisiniz.




Yanlış bilgiler kilo aldırır


Beslenme ve egzersiz hakkındaki yetersiz bilgi düzeyi kişisel değişim ve gelişimi engeller. Kilo yönetimi hedefleri çocuklar ve aileler tarafından çok genel ve anlaşılmaz olarak algılanabilir. Halk arasında beslenmeyle ilişkili kavramlar yanlış anlaşılabilir. Örneğin porsiyon büyüklüğü, dengeli beslenme, metabolizma, sağlıklı beslenme veya az yağlı beslenme gibi kavramlar karıştırılabiliyor. Fiziksel aktivite içeriği de genel olarak yanlış anlaşılır. Örneğin fiziksel aktivitenin süresi, yoğunluğu, kardiyovasküler fitness gibi beslenme ve fiziksel aktiviteyle ilgili olan terminolojinin kullanımı iletişimde sorunlar yaratabilir. Hedefe giderken başarıyı etkiler. Kilo yönetiminde aile ve çocuklarla yapılan iletişimde, kopukluğa neden olan sorunların da ortadan kaldırılması ve ortak bir dilin geliştirilmesi çok önemli.




3. Sosyokültürel engeller


Yapılan birçok çalışmada yüksek enerji yoğunluğu, karbonhidrat ve yağ içeren, ucuz besinlerin artan tüketimiyle çocukluk çağı şişmanlığı arasındaki ilişkiden bahsedilir. Sağlıklı beslenmede yer alan besinlerin çok pahalı olacağı kanısı yaygın. Sağlıklı besin tatsızdır, hazırlaması zordur düşüncesi toplumun her kesiminde çok ciddi bir önyargı olarak karşımıza çıkar. Fast food yiyeceklerin lezzetli olması, uygun ve rahat koşullarda rafine edilmiş ürünlerle, şeker ve yağ ilave edilerek hazırlanıyor olması ve ucuz olmaları onların popüleritesini artırır. Sebze ve meyveyi az yemek şişmanlığı tetikler. Fast food tarzı besinleri sunan restoranların genellikle porsiyon miktarları büyüktür, enerji yoğunluğu az olan et, balık, meyve ve sebzeler porsiyonları başına fiyatları daha yüksek ve iştahı daha az baskılayıcı besinlerdendir.




4. Tedavi planında etkili olan diğer faktörler


Kilo problemi yaşayan çocukların tedavisi farklı birimlerin görüşleriyle ortak bir tedavi planı yaklaşımıyla olabilir. Anne-babayla olan ilişki, beslenme eğitimi, fiziksel aktivite eğitimi ve davranış değişikliği tedavisi bunlardan bazıları. Bu unsurların hepsi bir arada başarılı bir beslenme programınız olur.




Öncelikli değişimler ve hedefler


Başlangıçta yemek yeme davranışında ve fiziksel aktivite alışkanlıklarında yapılacak olan değişimleri tespit etmek ve karar vermek, hedef kilonun tespitinden daha gerçek bir yaklaşım olacaktır. Davranış değişikliklerinin öneminin bir kez vurgulanmasının ardından, hedeflenen davranış değişikliği net bir şekilde belirlenmelidir. Örneğin, şekerli içeceklerin tüketimi haftada bir kez almalı ya da hiç içmemeli. Ya da çocuğunuzun en az 15 dakika aktivite yapmasını sağlayabilirsiniz. Ulaşabilecekleri türden hedefleri yavaş yavaş artırarak belirlemek önemli. Beslenme ve aktivite hedeflerini düzenli aralıklarla değiştirin.




Ödül verebilirsiniz


Hedeflerin basamak basamak belirlenmesi geçişlerde sıkıntıların nerelerde yaşandığının tespitini kolaylaştıracak ve tedavideki engellerin de ortadan kaldırılmasına yardımcı olacak ve farklı hedefler çocuğunuzu motive edecektir. Hedeflere ulaşılamadığı zaman yargılayıcı tavırdan uzak neden sorusunun cevabını aramalıyız. Premack Prensibi olarak adlandırılan teknikle, en çok zevk alınan, en fazla sıklıkta yapılan aktivite, artırılmasına istenen duruma ödül olarak verilir. Örneğin istenen bir davranış yapıldığında en çok istenen ve sevilen aktivite ödül olarak verilebilir. Bu yöntemde bu ödül aynı zamanda günlük hedeflerin tamamlanması ve gerçekleştirilmesi için kullanılır.




Kısaca özetlersek


Çocukluk çağı şişmanlığında birçok engelle karşılaşmak mümkün. Kilo durumunu değerlendirmek ve eğer engeller tespit edilemediyse, beslenme ve aktivite alışkanlıklarında değişiklik yaratmak oldukça zor. Veriler, çocukluk dönemi şişmanlığında kısa veya uzun dönemli multidisipliner yaklaşımı desteklenir. Ailelere bu tedavi sürecindeki en önemli görev sağlıklı beslenme alışkanlıklarını uygulayan iyi birer model olmak. Kilodan daha çok uygulanan tedavide sağlığın tamamına genel olarak odaklanmak ve iletişimi artırmak için çocuğunuzu destekleyici bir çevre oluşturur.




Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez Fark Etmeden Diyet Beslenme ve Eğitim Danışmanlığı



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.