Hücre bölünmesi sırasında meydana gelen bir bozukluk neticesinde, 21. Kromozom çiftinde fazladan bir kromozom eklenmesi sonucu oluşan bir hastalık olan Down Sendromu, çocukların hem psikolojik hem de fiziksel gelişimini etkiliyor.






Down Sendromu ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi Emsey Hospital’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Gülten Karasu’dan öğrendik.


Down Sendromu nasıl tespit edilir?

Tamamen genetik kökenli olan bu hastalık, ilerleyen teknoloji ve tıbbın da desteğiyle, bebeğin anne karnında olduğu dönemde tespit edilebiliyor. Üçlü ve Dörtlü Test sayesinde, annelerin bebeklerinin Down Sendromu olup olmadığını yüksek oranda bir tahminle öğrenebilmelerini sağlıyor.



“Üçlü Test yöntemi, gebeliğin 15 ve 20. haftaları arasında uygulanabilmektedir. Anne yaşı da baz alınarak yapılan bu test ve değerlendirmeler, bazı hormonel düzeylerine de bakılmasıyla, başarılı bir risk değerlendirme tablosu sunabilmektedir.



Gebeliğin 11. haftası gibi dönemlerde yapılabilen İkili Test sayesinde, daha erken dönemde tespit yapılabilmektedir.



Bunlar risk konusunda büyük ipuçları verirken kesin tanı ise, CVS ile ya da Amniosentez örnekleri alınarak konulabilmektedir. Kesin sonuç alındıktan sonra, anne ve babalar psikolojik olarak kendilerini hazırlamalı ve gerekirse psikolojik destek almalıdırlar.



Çünkü çocuğun gelişimini ve eğitimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için, anne ve babanın psikolojik durumunun da buna hazır olması gerekmektedir” diye ifade ediyor.


Down Sendromu belirtileri nelerdir?

Fiziksel görünüş ve özellikle de yüz hatlarının birbirleriyle büyük benzerlik gösterdiği Down Sendromlu çocuklarda psikolojik ve davranışsal açıdan da bazı benzerlikler görülebiliyor. Büyümeleri her açıdan zayıf olan bu çocuklar; kaçma ve eşya atma gibi bazı tipik davranışları gösteriyorlar.


Down Sendromlu çocukların gösterdiği tipik belirtiler:

  • Başları ve beyinleri ufaktır.
  • Yüzleri ovaldir ve burun kemikleri pek gelişmemiştir. Burun düz iken ve göz çukurları yumurta şeklini andırır.
  • Derileri esneklik göstermez.
  • Üreme organları, olması gerektiği gibi gelişmemiştir.
  • Göz bozuklukları sık görülür.
  • Dilleri, büyüklüğünden dolayı genellikle dışarı sarkar.
  • Boyunları geniştir.
  • Elleri ve ayakları geniş, kısa ve düz biçimdedir.
  • Boyları oldukça kısadır.
  • Yaşamlarının özellikle de ilk 3 yılında, büyümeleri gözle görünür oranda yavaştır.
  • Büyük bir kısmı konuşmakta zorlanır.


Down Sendromlu çocukların eğitimi nasıl olmalıdır?

Down Sendromlu çocuklar, aile içi yardım ve rehabilitasyon merkezlerinin desteğiyle pek çok işin üstesinden gelebiliyorlar. Erken destekleme programları sayesinde, başarılı sonuçlar alınabiliyor. Bu programlar konusunda en dikkat edilmesi gereken husus ise, eğitim sırasında çocuklara sevgiyle yaklaşmak. Bazı durumlarda, çocuğun gelişimi ve ailenin psikolojisini hazırlamak açısından, psikolojik destek almak da gerekebiliyor.



Down Sendromlu çocuklar, fiziksel ve davranışsal olarak pek çok aynı özellik gösterseler de, bazı kişisel farklılıklar gösterebiliyorlar. Bu nedenle, hastanın ihtiyaçlarına uygun bir özel eğitim programların yanı sıra; sosyal, duygusal ve motor gelişiminin de desteklenmesi gerekiyor. Ayrıca erken dönemde yapılacak dil terapisi, konuşmadaki sorunların giderilmesine yardımcı olabiliyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.