Meclis’e sunulması için MEB’e gönderilen taslağa göre, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi adıyla pilot olarak kurulacak üniversite yalnızca sosyal bilimler alanında eğitim verecek. Rektörünü Köşk atayacak, tüm çalışanlar 3 yıllık sözleşmeli olacak.


YÖK Yasası tasarısı tartışmaları sürerken Türkiye’de “özel statülü” devlet üniversitesi kurulması için yasa tasarısı hazırlandı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na Meclis’e sunulmak üzere gönderildi. Türkiye’nin ilk özel statülü üniversitesi Ankara’da “Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi” olarak kurulacak. Hukuk, Siyasal, İlahiyat, Yabancı Diller olmak üzere 4 fakültesi, Doğu ve Batı Dünyası, Afrika Araştırmaları, Türk Dünyası Enstitüleri olacak. İslam Dünyası Enstitüsü diye bir enstitünün daha yer alması düşünülüyor. Özel statülü üniversitenin kurulması için Anayasa değişikliğine gerek duyulmayacak. Bu nedenle YÖK Yasası’ndan önce yasalaşabilecek. Öğrencisini merkezi sınavla alacak, ilk bine girenlere de yurtdışından gelen başarılı öğrencilere de üniversite bütçesinden burs verilebilecek. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Yekta Saraç YÖK Yasası Taslağı’nı Habertürk’e anlattı.


Devlet üniversiteleri arasında özel statülü üniversiteler oluşturulması söz konusu mu?

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi adıyla yeni bir özel statülü devlet üniversitesi kurulacak. Sosyal bilimler alanında eğitim verecek. Başka alanda eğitim veremeyecek. Başka fakülte açamayacağı madde olarak eklendi. Rektörü 5 yıllığına Cumhurbaşkanı atayacak. Üniversitenin yönetim kurulunda kamu kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması için Bakanlar Kurulu’nun seçeceği 3 üst düzey bürokrat olabilecek. Bölüm açma, araştırma merkezi kurma, öğrenci sayısını belirleme, yabancı öğrenci ve akademisyen alma gibi konular da ayrıcalıkları olacak. Personelini 3’er yıllık sözleşmeli olarak alacak. Görevlendirme yoluyla başka üniversitelerden akademisyen alabilecek. Mevcutlar yerine başarı şansı en yüksek ve en az riskli olduğu için yeni baştan kuruluyor. Yeni YÖK Yasası çıkmadan yasalaşacağını düşünüyoruz. Pilot olarak denenecek model başarılı olursa diğer üniversitelere de yaygınlaştırılacak.


Yeni YÖK Yasası Tasarısı’nda akademik özgürlük nasıl sağlanacak?

Yasa bütünüyle ideolojik bir dil ve üsluptan arındırıldı. Bilimsel faaliyetler daha özgür bir ortamda sürdürülecek.


Taslakta YÖK’ün yükseköğretimdeki belirleyici yeri korunacak mı?

YÖK Genel Kurulu kaldırılıp daha etkin ve uzman bir teşkilat yapısı öngörülüyordu. Fakat kurulun korunmasının katılımcılık ve akademinin çeşitli temsillerinin bulunması açısından daha yararlı olacağı düşüncesi güçlendi. Üniversitelerin kalite ve akreditasyonu için de bağımsız bir kurul olması isteniyordu. Bu da YÖK’ün içinde kaldı. YÖK’ün görev tanımıyla ilgili değişiklik yapılmalı. Ama kısa zamanda çok sayıda yükseköğretim kurumu açıldığını düşünürsek, dış kalite güvence sistemleri, akredite kurumları kuruluncaya ve mesafe alınıncaya kadar YÖK gibi “akademik açıdan denetleyici” ve “ulusal düzeyde planlayıcı” bir kurula/kuruma ihtiyaç var.



Taslakta Anayasa değişikliği gerektiren hangi unsurlar yer alıyor?

Rektör, dekan seçimi, özel üniversite ve yabancı üniversitelere izin verilmesi, YÖK’ün yönetme, denetleme ve planlama yetkilerinden bazısının alt kurumlara devredilmesi Anayasa değişikliği gerektirir. YÖK’ün Anayasal kurum olarak devam edip etmeyeceği de karar verilmesi gereken en önemli tercihtir.


Rektör seçimiyle ilgili yenilikler nedir? Bir üniversite için akademik ve idari iki rektör önerisi taslakta var mı?

Bir kişinin üst üste iki defa rektör olamaması, 5 yılla sınırlanması, bir üniversitede aynı bilim alanından üst üste iki defa rektör seçilememesi, rektör yardımcısı sayısının öğrenci sayısına göre artması yanında rektörlük seçimi için alternatif modeller var. Üniversite konseyi olanlarda rektör seçimi konseye bırakılıyor, öğretim üyesi sayısı belli bir sayıya ulaşmayanlar ve bu iki grup dışında kalan üçüncü ana gövdeyi teşkil eden grup için ise farklı şekillerde biçimlendirilecek “rektör adayları belirleme komisyonu”nun da içinde bulunduğu “ıslah edilmiş seçim modelleri” üzerinde durulmakta. Seçilen rektörün belli şartlar dahilinde öğretim üyeleri tarafından geri çağrılması düzenlemesi de var. Bir üniversite için iki rektör önerisi taslakta yok. Dekan seçimi konusu YÖK’e gelmeden üniversite içinde çözülecek.


Üniversiteler kontenjanlarını kendileri belirleyebilecekler mi?

YÖK, öğrenci kontenjanları için çerçeveyi, usul ve esasları belirleyecek ve daha sonra geri çekilecek. YÖK kararıyla kurulan, meslek yüksekokulu, araştırma ve uygulama merkezi, bölüm, anabilim dalı, anasanat dalı, bilim dalı ve sanat dalı artık belirlenen çerçevede üniversitenin yetkili kurulları tarafından kurulacak. Öğretim üyelerinin yurtiçi ve dışı görevlendirilmelerinde YÖK devreden çıkacaktır.


Üniversiteler kendi mevzuatını yapabilecekler mi?

Radikal değişimler eğitim alanında olacaksa hassasiyet gerekiyor. YÖK onayı gereken alt düzenlemelerin bir kısmında üniversitelere yetki verildi. 3 yıl önce üniversitelerimize yabancı öğrenciler ile sınırlı olmak üzere kendi öğrencilerinin kendilerinin seçmelerine imkân tanındı, sonuçları olumlu. Üniversite kurulları daha geniş hareket alanına sahip olacaklar.


Haber: Pervin Kaplan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.