4+4+4'lük sistem nedir?


20 Şubat 2012 tarihinde Meclis Başkanlığına sunulan “222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin Türkiye’nin son 10 yılda temel eğitim sisteminde gerçekleştirdiği reformları sekteye uğratabileceğini ve çocukların gelişiminde kritik öneme sahip ilköğretim eğitimini olumsuz yönde etkileme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorlar.




Teklif yasalaştığı takdirde, 8 yıllık kesintisiz temel eğitim 4’er yıllık iki kademeye ayrılıyor ve kesintili hale geliyor, ikinci kademede devam zorunluluğu belirsizleşerek çocukların açık ve uzaktan öğretim araçlarıyla eğitimlerini tamamlamaları için Bakanlar Kurulu ve MEB’e yetki veriliyor.




TEGV bahsi geçen yasa teklifinin riskleri konusunda uyarıyor!




İşte TEGV'in altını çizdiği riskler;





  • İlköğretimin kesintili hale gelmesi ve ikinci kademenin açık öğretim kapsamına alınması çocukların ve özellikle kız çocuklarının okula erişimlerine engel olan kültürel alışkanlıklara dönme riskini doğurabilir.

  • Çocukların ikinci kademede açık veya uzaktan öğretime geçmeleri, onları bu sosyalleşme imkanlarından yoksun bırakacak ve ev içinde ve dışında birçok riske maruz kalmalarına yol açabilir. Bu nedenle, eğitimde gelişime ve değişime taraftar olmakla birlikte, sosyo-ekonomik şartların büyük farklılık gösterdiği ülkemizde, açık öğretimin eğitimdeki eşitsizlikleri arttırabilir.

  • Mevcut yasa teklifi çıraklık yaşını 11’e çekerek (ikinci kademeden itibaren mümkün hale getirerek) özellikle dezavantajlı çocukların eğitime erişimi konusundaki eşitsizliği derinleştirmek ve çocuk çalıştırmanın yaygınlaşmasına yol açmak gibi riskler içeriyor.

  • İlköğretim çağı çocukların temel bilgi, beceri ve değerleri edinmesi açısından zihinsel olarak en formatif (elverişli) oldukları yaşlardır. Temel eğitimi kesintili hale getirmek ve ikinci kademeden itibaren mesleki eğitime yönlendirmek bu becerilerin eğitiminde de kesintiye ve zaafa yol açabilir.
  • Çocuklarda okuduğunu anlama, matematik ve fen becerilerini ölçen ve 3 yılda bir OECD tarafından yapılan PISA (2009) sınavında, Türkiye sınava katılan 65 ülke arasında 41. olmuştur. Sınav sonuçları, 15 yaşındaki ortalama bir Türk öğrencinin OECD üyesi ortalama bir öğrenciden matematik, okuma ve fen becerilerinde ortalama bir eğitim yılı geride olduğunu gösteriyor.

  • Teklif, kesintili hale gelmesini önerdiği ilköğretimin ikinci kademesini ortaöğretime hazırlık ve mesleki eğitime yönlendirme kademesi olarak öngörmekte ve bu konuda yetkiyi MEB’e veriyor. Temel eğitim, eğitimin ve öğrenmenin temelini oluşturur. Eğitimde önemli gelişme kaydeden ülkelerin uygulamaları ve eğitimbilim araştırmaları ilköğretim çağlarında mesleki eğitim yerine temel becerilerin öğretilmesini ve nitelikli bir temel eğitimin önemini ortaya koyar. Özellikle değişimin giderek hız kazandığı günümüzde, çocuk yaşta meslek eğitimi tartışılan bir konudur.

  • Uyguladığı “Kariyer Yolculuğuma Başlıyorum” adıyla bir kariyer olgunluğu eğitim programının altını çizen TEGV uzmanları, bu programın geliştirilmesi aşamasında çocuklarla yaptığımız araştırmaların sonuçları ilköğretim çağlarının mesleki yönlendirme açısından çok erken olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyorlar. Bu yaş grubu çocuklarının meslek seçimi konusunda yeterli bilince sahip olmadığı, ilgi, istek ve ihtiyaçları konusunda ve meslek seçimlerinde çevrenin etkisine açık olduğunu ortaya çıkardığını da ekliyorlar.

  • TEGV uzmanları eğitimde gelinen noktada, niceliksel olarak kaydedilen bu gelişmeleri eğitimin niteliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarla desteklemenin, yani eğitim kalitesine yatırım yapmak daha doğru bir tercih olacağı görüşünde olduklarını da önemle belirtiyorlar.







Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.