Çocuklar büyürken ölüm, ayrılık gibi çeşitli kayıplar yaşayabilirler. Çocuklukta yaşanan kayıpların bazıları hiç unutulmazken, bazıları ise hiç hatırlanmayabilir. İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı-Çocuk Ergen Alt Dal Direktörü Yrd. Doç. Dr. Elif Akdağ Göçek, yaşanan kayıpların çocukları nasıl etkilediğini açıkladı.


Kaybın çocuğu nasıl etkileyeceği birçok etkene bağlı değişkenlik gösterir. Örneğin, kaybedilen kişinin çocuğa olan yakınlığı, çocuğun yaşı, kaybın yaşandığı sırada ve sonrasında ne kadar anlayışlı bir ortamda bulunduğu, kayba verilen anlam bunlardan bazılarıdır.


Kayıpların hatırlanmaması, çocuğun bu durumdan hiç etkilenmediği anlamına da gelmez. Mesela çok erken dönemlerde (0-1 yaş) bile, anne kaybından, bebekler olumsuz etkilenirler ancak bu kaybı hatırlayamazlar.


Kimin nasıl açıklayacağına dikkat!


Çocuğun yaşı büyüdükçe, ölüm gibi soyut kavramları anlaması da gelişir. 3 yaşında bir çocuğun kaybedilen kişinin bir daha geri gelmeyeceğini anlaması çok zor olabilirken, 5 ve daha ileriki yaşlarda bu kavramın anlaşılması gittikçe artar. Dikkat edilmesi gereken ise çocuk için çok önemli olabilecek bir kayıpta, çocuğa açıklamadan önce, bu bilginin kim tarafından ve nasıl açıklanacağının önceden planlanmasıdır. Açıklama sırasında mümkün olduğunca sakin olabilmek ve çocuğun sorularına, onun anlayabileceği şekilde cevaplar verebilmek önemlidir. Çocuğa, onu korkutacak terimler kullanılmadan, ölüm gibi kavramlar açıklanabilmeli. Bu arada kayıpların yaşandığı evlerde olumsuz koşullar oluşabilir, rutinler bozulabilir. Bu süreçlerde çocukların güvendikleri ve tanıdıkları kişilerle birlikte olabilmesi de önemlidir.



Diğer yakınlarını da kaybetmekten endişe duyar


Yakın çevresinde bir kayıp yaşamış çocuk, diğer yakınlarını da kaybedebileceğine ilişkin endişe duyabilir. Hatta kendi davranışları yüzünden kayıpların yaşandığına dair yanlış inanç taşıyabilir. Çocukların, yetişkinler gibi kendilerini kelimelerle anlatma becerileri olmadığından, bu tip durumlarda resimler, kitaplar ve oyuncaklar yardımıyla kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmak gerekir.


Üzüntüsünü dile getirebilmeli


Çocuklar tekrar tekrar kayıplarıyla ilgili sorular sorabilmeli, endişe, kızgınlık, üzüntü gibi duygularını konuşabilmeli. Özellikle kültürümüzde çok yer alan ‘erkekler ağlamaz’ gibi, iç dünyanın paylaşılmasını engelleyen cümlelerden kaçınılmalı ve üzüntünün rahatlıkla ifade edilebileceği ortamlar yaratılabilmeli. Kayıplarıyla ilgili anıların hatırlanabileceği resim ve eşyaların çocuğun odasında bulunmasına izin verilmelidir.


Çocukların kayıplar sırasında ve sonrasında, olumsuz davranışları artabilir, gece korkuları, ayrılma endişesi, dikkatsizlik, sinirlilik gibi birçok sorun görülebilir. Bu sorunlarla başa çıkmada zorluk çekildiği takdirde, çocuklarla çalışmada yetkinliği olan uzmanlardan destek almak gerekir.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.