Hatırlıyor musunuz onu 20 haftalıkken içinizde daha yakından hissetmeye başlamıştınız. Tekmelemesinin ve kalp atışlarının farkına vardığınızda heyecanınız tarifsizdi. Şimdiyse ilk dokunuş, ilk gülücük, ilk sarılışla bebeğinizle aranızdaki güçlü bağlar kuruluyor. Aranızdaki bu bağı daha da güçlendirmek için tam 20 yolunuz olduğunu biliyor musunuz?! Denemekte fayda var.


1- Baş başa kalın

Doğumdan sonraki ilk haftalarda aileniz, arkadaşlarınız minik bebeğinizi görmeye gelecek. Bir yandan misafirlerle ilgilenirken diğer yandan da tebrik telefonlarına bakacaksınız. İlk haftalarda telefonlara ve misafirlere fazla zaman harcamamakta fayda var. İyisi mi siz bebeğinizle baş başa bolca vakit geçirmeye çalışın.


2- Mutluluk hormonu

Bebeğinizi göğsünüze yatırın ki kokunuzu doya doya alabilsin. Onu sütünüzle keyifle besleyin. Sizin sevginizi tam anlamıyla göğsünüzde, sütünüzü emerken aldığını bilin. Bu anın keyfini çıkarmaya bakın.



3- Ten teması kurun

Bebeğinizle sizin tenlerinizin birbirine değmesi anneliğe özgü olan doğal sevginizi inanın ki daha da artıracaktır. Miniğinizle birbirinize doya doya dokunun. Bugünleri doya doya yaşayın ve onun ne kadar büyüdüğünü görün.


4- Babayla banyo zamanı

Araştırmalar, haftada üç kez bebeğinizi banyo yaptırmanızı belirtiyor. Ayrıca babası da yanında bulunmalı. Böylece baba-çocuk ilişkisi ileriki dönemlerinde de güçlü bir şekilde ilerleyecek ve keyifli bir ilişki ortaya çıkacaktır.



5- Komik olun!

Bebeğiniz yavaş yavaş yürümeye başladığında onunla komik oyunlara başlayın. Minik karnına ahududu gibi küçük bir meyve tanesi koyun. Daha sonra sesli bir şekilde karnından alın. Gıdıklanacak ve hoşuna gidecektir. O anda sizin de stresiniz azalacak ve kendinizi iyi hissedeceksiniz. Garantisi bizden!


6- Rahatça otursun

Bebeğiniz için rahat bir aktivite halısı alın. Sizinle iletişim kurmak istediğinde pozisyonu rahat olsun. Unutmayın, sizi daha net görmesi kendisini güvende hissettirecektir. Mağazalarda rahatlıkla bulabileceğiniz bu ürünü gözardı etmeyin deriz.


7- Konuşun onunla

Miniğinizle konuşun. Onunla gün içinde yaşadıklarınızı, hissettiklerinizi paylaşın. Konuşmanızın bebeğiniz için iletişimin ilk adımları olduğunu unutmayın. Emin olun, sizi can kulağıyla dinleyecek ve zamanla konuşmalarınıza güzel tepkiler verecektir.


8- Yediklerinize dikkat edin

Araştırmalar yediklerine dikkat eden ve kendine önem veren annelerin bebekleriyle daha iyi iletişim kurduklarını gösteriyor. Özellikle kansız olan annelerin bebekleriyle zor iletişim kurduğunu biliyor muydunuz? Bu yüzden kendinize dikkat edin ve demiri vücudunuzdan eksik etmeyin.


9- Kucağınıza alın

Bebeğiniz ağladığında onu kucağınıza alın. Sizin yanında olduğunu bilmesi, zamanla aranızdaki güven duygusunu güçlendirecek.


10- Fotoğrafları gösterin

Bebeğiniz ağladığında onu kucağınıza alın. Sizin yanında olduğunu bilmesi, zamanla aranızdaki güven duygusunu güçlendirecek. 3 Bebekler fotoğraflara bakmaktan hiç yorulmaz. Siz de elinize birkaç fotoğraf alın ve fotoğraftaki kişileri ona tanıtın. Uzun uzun anlatın. Zamanla fotoğraftaki kişilerin yüzüne aşina olacak ve onları tanıyacaktır. Akrabalık, arkadaşlık bağlarının oluşması için bu çok güzel bir yol.


11- Kitap okuyun

Bebeğinize kitap okurken gözlerinin yavaş yavaş kapanmasını izlemek ne kadar da keyif verici değil mi! Belki dediğinizi anlamayacak ama sesinizin ritmi, tonu mutlaka ona kendini iyi hissettirecektir. Bu nedenle bebeğinizle her yolla iletişim kurun.


12- Temiz koku önemli

Yeni doğan bebekler kokulara karşı çok duyarlılar. Özellikle bebeğinizin yattığı yerdeki kokulara dikkat edin. Onunla yattığınızda temiz kokun. Üzerinizdeki kıyafetlerin temiz olmasına özen gösterin.


13- Su savaşı yapın

Bebeğinizin ablası veya abisi varsa bebeğinize banyo yaptırırken yanınızda olsunlar. Banyonuza yumuşak oyuncaklar koyun. Bebeğiniz bundan çok keyif alırken abisi veya ablasında da sorumluluk bilinci gelişecek.


14- Huzurlu tınılar

Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda ona aklınızdaki bir şarkıyı söyleyin. Ayrıca sevdiğiniz şarkıları da dinletebilirsiniz. Müziğin aranızdaki bağı geliştirmesinde ne kadar önemli bir rol oynadığını göreceksiniz. Küçükken dinlediğiniz ninnilerin sizi ne kadar etkilediğini hatırlayın. Ninniyle başlamak hiç de fena olmaz. Belki de siz de annenizin size söylediği ninniyi söylersiniz.


15- Masaj yapın

Bebeğinize yapacağınız düzenli masajlarla onu çok rahatlatacaksınız. Bol bol masaj kitapları okuyabilirsiniz. Böylece masaj sayesinde aranızda farklı bir bağ kurulurken ikiniz de birbirinizin vücut dilini öğrenmeye başlayacaksınız. Artık dokunuşlarınızla bile bebeğinizle konuşabilirsiniz.


16- Şirinliğini izleyin!

Miniğinizi kucağınıza alıp ya da karşınıza oturtup izlerken alacağınız keyfi düşünün. Bir süre sonra onun da sizi izlediğini fark edeceksiniz.


17- Dinç olun

Bebeğinizle geçireceğiniz vakitlerin kaliteli olmasına özen gösterin. Yanındayken alkol almayın, sigara dumanının olduğu ortamlarda onu bulundurmayın. Özellikle alkollü ve yorgunken aynı yatakta yatmamaya özen gösterin.


18- İşaret dili

Bebeğinizle iletişim kurarken vücut dilinizi kullanmaya özen gösterin. Elinizi kolunuzu kullanın, farklı sesler çıkarın. Sizi dikkatlice izleyecektir.


19- Suda vakit geçirin

Bebeğinizle birlikte havuza, denize girin. Suyun içinde sizden başka güveneceği kimse olmayacağı için aranızdaki güven bağı gelişecek ve güçlü bir şekilde sarılacaktır.


20- Planlayın

Şimdi! Elinize bir defter kalem alın ve haftalık planlarınızı yazın. Gün içinde yapacaklarınızı not edin.


MÜZİKLE BÜYÜSÜN

Araştırmalar bebeğinizin beyin gelişimi için müziğin çok önemli olduğunu ortaya koyuyor.


Anne karnından itibaren müzik dinleyen bebekler, hırçın hareketler yerine daha uyumlu davranış sergiler. Huzurlu büyüyen bebek için bu durum, ilerleyen yıllarda büyük bir avantaj.


Müzik dinleyen bebekler bazı şarkılarda hareketlenir. Büyüdükçe bu hareketlilik el çırpmaya, oynamaya, dans etmeye dönüşür. Dolayısıyla bu hareketlilik bebeğin küçük kas, büyük kas gelişimini sağlar. Tekrarlayan melodiler sayesinde müzik hafızası oluşur. Müzik yaratıcılığı gelişir. Bebeğin müzik yeteneği ve yaratıcılığı harekete geçer. Müziğin terapi yönü de var. Sonraki yaşlarda bu müziğin rahatlatıcı etkisi devam eder. Çocukların bebekliğindeki bu huzurlu dönemi bilinçaltında sürdürdüğünü görürüz.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.