Bebekliğimi hatırlamıyorum, beni nasıl kucağına aldın, nasıl sevdin beni, bana maviş gözlerinle nasıl baktın hiç ama hiç hatırlamıyorum, çünkü bebektim senin bebeğindim o zaman anne.





Şimdi sen 55 yaşındasın ben 33. Babam 2006’da bize kötü bir sürpriz yapıp bizi bu dünyada bırakıp gittiğinden beri sen benim bebeğim oldun, belki annen de ben oldum. O kapkara günde, o haberi aldığım anda tek düşündüğüm sendin, senin duygularındı, senin canının yanışıydı ve seni nasıl koruyacağımdı anne.





Evet, yıllarca sen annelik yaptın bana, kâh kızdın, kâh sevdin. Tek bir sözün bile beni hiç üzmedi çünkü sen kızsan da, benim yanlışlarımı bana göstersen de ben sana hiç darılmadım ben sadece kendime ve yaptığım yanlışlıklara kızdım anne.





Şimdi bu satırları yazarken yine gözlerim doldu düşünmek aklıma bile getirmek istemeyeceğim o veda bizden o kadar uzun zaman uzak kalsın ki evet şimdi bunu diliyorum.





Her gün kendi evimde olsa yinede sana gelip seninle birlikte kahvaltı yapmak, geldiğimde abimin de torununla birlikte sana gelmiş olmalarını görmek ve senin o maviş gözlerini güldürmek çok ama çok mutlu ediyor beni. Gelemediğim gün mutlaka birkaç kere bir şeyleri bahane edip seni arayıp nasıl olduğunu anlamaya çalışmak, ufak bir ses kırıklığında yine bir bahaneyle evime gitmeden önce sana uğrayıp senin iyi olduğunu görüp içimi rahatlatmak bana huzur veriyor.





Gece yatmadan önce acaba annem de uyumuş mudur, yoksa yatağında yatarken televizyonu açıp dizilerinden birine mi bakıyordur, acaba babamı düşünüp onu özleyip yoksa ağlıyor mudur diye düşünmeden yapamıyorum. Evet, seni düşünmediğim tek bir gün yok. Şuanda ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.





Keşke sen küçükken annen baban sana doya doya sarılıp sevgilerini o şekilde de gösterselerdi, öyle olmadığı için sende bu fiziksel mesafe var. Senden ne gördüysem ben de yapamıyorum anne oysa seni o kadar çok seviyorum ki. Teyzem gibi canım deyip içtenlikle sarılabilsen bana ama ben biliyorum sarıldığında ya da öptüğünde tam sarılmasan da öpmesen de hep bir mesafe olsa da içindeki sevgiyi, bana kıyamamazlığı ben görüyorum anne.





Bilmesem, görmesem, anlamasam beni ne kadar çok sevdiğini, seni her gün görsem bile yine de nasıl hala bu kadar çok özleyebilirim?





İşte senin beni ne kadar çok sevdiğinin kanıtı benim bugün sana nasıl davrandığımdır anne. Umarım tüm annelerde senin gibi sever çocuklarını yüreklerinden severler.





Kim dokunmak sevmektir dese ben inanmam, dokunamayan da sever, hem de çok sever, gerçekten sevince dokunmasa da anlarsın seni çok sevdiğini, sana nasıl değer verdiğini. Sen benim canım annemsin, benim değerimsin, değerlimsin.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.